Yapay zekanın duyduğu çığlık…
Bugün bayram.
Çok güzel bayramlarımız oldu. Gene olacak, biliyorum.
Ancak… Adaleti aradığımız, adaletin susuzluğu ile sınandığımız günlerden geçiyoruz.
Haftanın gelişmeleri hep bunu haykırdı…
İnfaz paketini, hem de “onuncu” dediklerini açtılar bu hafta. İçinden adalet çıkmadı, eşitlik çıkmadı.
İBB’nin son dalgasında da tutuklamalar yapıldı. Bu kez, gözaltında olanlar sıra sıra, kollarında görevliler ile götürülürken resimleri, videoları kamuoyuna servis edildi.
O görüntüleri servis edilenlerin her biri hukukun temel prensibine göre masum insanlardı, çünkü hiçbir tanesi mahkûm değildi.
Ama her birine ağır hüküm giymiş insanlar gibi davranıldı.
Keşke adaletle derdimiz sadece bu haftalık olsaydı.
Ama çok zamandır adaletli bir yargı sırra kadem bastı.
Benim de aralarında yer aldığım 19 imzacısı olan “Adalete Çağrı” metni, “bir beka sorunu gördüğümüz bu adaletsizlik” sürecinin ürünüdür. Toplum da aynı şeyi görüp yaşıyor:
“Mevcut gidişe seyirci kalmamak, her duyarlı yurttaşın görevi; insani ve vicdani sorumluluğudur. Çağrımız bu sorumluluğun gereğidir” diyerek imzaladığımız metin en esaslı ihtiyacımız olan hukuk devletinin tesisinde bir olmak adına bir haykırış, başarmak adına bir umudun işaret fişeğidir.
Geniş bir şekilde yankılanması ve çok olumlu tepkiler de bunu söylüyor.
Hatta yapay zekâ bile…
Yapay zekanın değerlendirmesinden haftada iki kez gerçekleştirdiğimiz YouTube program ortağım gazeteci Oğuz........© Karar
