İnancın sessiz yüzü
İnsanın ilk terbiyesi ana rahminde başlar. Orada ne irade vardır ne de güç… Her şey Allah’ın kudretiyle şekillenir. İlk mekânımız, ilk yakınlığımız, ilk sözleşmemiz annemizledir. Anne, her insanın geçtiği ilk cennettir.
Allah, varlık kaynağımızdır; vazgeçilmezdir, biriciktir. Yaratılışın bir temsili olarak Allah, annemizi kendisine en yakın yere yerleştirmiş. Anne; aidiyetin, sevginin, inancın ilk temsilcisi…
Bize ilk kelimeyi o öğretti. Belki de “Bismillah” derken, onun gözlerindeki sıcak bakışta gizliydi ilk imanımız. Daha ne olduğunu bilmeden “Allah” dedik, çünkü annemiz öyle diyordu. Duaları ezberlemeden önce hissettik; çünkü o dualar annemizin sesine, kokusuna, dokunuşuna gizlenmişti. Annemiz neye inanıyorsa biz de ona inandık; sorgusuz, saf bir teslimiyetle…
Annemizin bir dini vardı. Çocukken sabah ezanında içimize işleyen, bayram sabahlarında kalbimizi titreten bir inanç… Ne ideolojik, ne çıkarcı… Gösterişsiz, kavgasız, riyasız… İçten bir hal. Temiz bir söz. Yalın bir dua.
O inanç, camide başlayıp evde bitmezdi; hayatın her anına sinmişti.........
© Karar
