İDAMDAN MÜEBBEDE MÜEBBETTEN KURUCU LİDERLİĞE!
Türkiye’de siyaset, aklın, bilginin, düşüncenin, adalet üzere geleceği kurgulamanın yollarından geçmiyor. En olmadık, en akla hayale gelmeyen ve sığmayan yaptırımların zorlamalarıyla gündem yaratmaya ve gündemde kalmaya dayanıyor. En günahkar, en gaddar, en zalim, en acımasız, en katil ve idam cezası olmadığı için “ağırlaştırılmış müebbede” mahkum olan zat, “terörist, bebek katili” diye adlandırılan insanlık düşmanı / yaktığı, taradığı köyün sayısı bilinmeyen, düğünler-köyler basıp kurşuna dizdirdiği köylülerin, çocukların, kadınların sayısı “unutulan”, askeri karargahlara, askeri birliklere yaptığı baskınlarla pusuya düşürerek, mayın döşeyip, özel patlayıcılarla binlerce vatan evladının katili olan bir ucube, yanlış, köksüz, tarihi olmayan akıl dışı bir süreçle, yıllarca emperyalizme hizmet etmiş bu kukla, bu feodal yapının artığı “sayın” diye dillendirilerek, yok olmuş, dönüşmüş, silahlarını devretmiş bir örgüt adına Meclise-komisyona çağrılıyor. Asıl örgüt Suriye ordusuyla gizlenmiş. Görünmez çıkarlar(ABD-İSRAİL) için Komisyon, “Meclis’i” bu katilin ayağına(!) getirecek…
Adına aleyhte mitingler düzenlediler; “şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye meydan dolusu yalanlar konuştular. “Kahrolsun PKK” diye naralar attılar, tozu dumana kattılar. Kendilerini Türk milliyetçisi” saydılar. Senin üzerinden politikalarını üretip geliştirdiler. Her rakibe senin adından hareketle “terörist” dediler ve sonunda bütün söylediklerini yaladı, yuttular. Bu vatana, bu millete, “aziz” bildikleri her şeye ihanet ettiler ve “Sayın Katili” “muteber sayarak” meclise davet ettiler, “umut hakkından yararlansın” dediler; şehitleri de vatanı da unuttular…
Analar ağladı, gözyaşı döktü. Gencecik insanların yolları kesildi. Taksilerden, minibüslerden, otobüslerden indirilip yol kenarlarında kurşuna dizildiler. Erler, erbaşlar, subaylar kaçırıldı, katledildi. Hala kayıp olan, akıbeti bilinmeyen askerler, gençler var…
Televizyonlarda “sayın” sözcüğünü kullananlardan geçilmiyor şimdilerde. Ve “değer” anlamını taşıyan bu sözcük “artık tiksinti vermeye başladı.” Bir insanlık düşmanına “sayın” demek kadar bu sözcüğün içini boşaltacak başka bir ifade olamaz. “İnsanı sevmeyene, insana değer vermeyene”, “gözünü kırpmadan çocukları, kadınları,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d