menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Pazar filesine takılan hayatlar

28 1
07.09.2025

"Son düzlüğe varmış bulunuyoruz. Biraz daha sabır biraz daha gayret biraz daha dikkatle bu düzlüğü de geçecek menzili maksudumuza suhuletle vasıl olacağız."

Nasıl güzel nasıl umut verici bir cümle. İnsan bir an içinden, ‘her şey buraya kadarmış. Bitti ve bitiş çizgisinde yer alan bayrak gururla göğüslendi’ diye geçiriyor.

Kaza bela yazılarıma denk gelmiş ve zaman ayırıp okumuş olan insanlar bilir, köşe yazısının başındaki cümle gibi umut verici bir mizacım yok. Ben önce tüm karaları dökerim eteklerinize, sonrası mı? Sonrası bir gıdım umut sürerim eşiklerinize.

Bu hafta bu cümleyi duyunca tam tersinden başlayacak kadar heyecan kapladı içimi. Hele de biz bu kadar karanlık bir tablo çizerken devlet büyüklerinden birinin kurduğu bu cümle içimdeki fener ışıklarının hepsini yakıp çevreledi etrafımı. İçimde nasıl bir mutluluk anlatamam, nasıl bir huzur, nasıl bir güven. Kelimeler birleşip bir cümleye sığamayacak kadar hoyratça fink atıyor gölgemin düştüğü çevremin etrafında.

İki fit fit duyunca merak ettiniz tabi’ kimdir bu Akil insan diye. 2010 yılında yapılan referandumla 'yetmez ama evet'çilerin büyük katkılarıyla bize kazandırdığı ve ‘Allah başımızdan eksik etmesin’ dediğimiz muhterem Recep Tayyip Erdoğan kendisi. Okçular Vakfı'nın bir programında sürece dair açıklama yaparken bu cümleyi kuruyor Reisi Cumhur.

İnsan beklemediği bir anda böyle güzel bir cümle ile karşılaşınca afallıyor elbette. İlk defa aşık olmuşçasına titriyor elleri, uzaktan sevdiği adam tenine dokunmuş gibi heyecanlanıyor adeta. Şu an yaşadığım mutluluğu tarif etmem güç. Sanki büyük bir zulüm bitmiş özgürlüğümüze kavuşmuşuz gibi. Sanki yüzyıllardır süren savaş bitmiş vatan topraklarına yüz sürmüşüz gibi.

Hani her şey bir bir düzelmiş, oynayan taşlar yerine oturmuş gibi kıpır kıpır içim. Yeter mi? Elbette yetmez bu mutluluğumu anlatmaya. Kafamı iki elimin arasına alıp düşünüyorum, unutmuşum mutluluğu anlatmak nasıl olur diye. Öyle unutmuşum ki kelime anlamı bile silinmiş sanki beynimin labirenti andıran........

© İz Gazete