menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Linç kültürü…

8 1
25.04.2025

Düğünlerde halay başı için kavga çıkıyor, insanlar birbirini bıçaklıyor, kurşun sıkıyor. Her gün eşini ve çocuğunu öldürenler sosyal medya ve haberlerde yer alıyor. Boşandığı eşini, yaklaşma yasağı alındığı halde bile takip edip öldürenler var. 2024 yılında, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 394 kadın cinayete kurban gitti, 259 şüpheli ölüm gerçekleşti. Kadınların yüzde 57'si kendi evlerinde öldürüldü.

Öldürme vakaları daha önce gazetelerde ve seyrek olarak televizyonlarda yer alıyordu. Son zamanlarda bu sayı katlandı ancak sosyal medyadaki cinayet, kavga paylaşımları bu sayının belki de onlarca misline ulaştı. Sosyal medya ise bazıları için rakiplerine, ünlülere, gözüne kestirdiklerine, karşıtlarına dönük silah olarak kullanılır duruma geldi. Bazı gazetecilerin ve yazarların sahte haberlerle prim yapma aracı olarak da kullanılıyor oldu. Bunun adı da ülkemizde linç kültürü diye adlandırılır oldu.

Hafize Öznur Erem ve Derya Hasdağ’ın nesnemdergisi.com sitesinde yayınlanan “Sosyal Psikolojik Açıdan Linç Kültürü üzerine bir çalışması var. Erem-Hasdağ Linç Kültürü ile ilişkili sosyal psikolojik etmenlerin bir kısmını şöyle grupluyor: kitle psikolojisi, insandışılaştırma, anonimlik, kimliğin yitirilmesi, sorumluluğun dağılması, linç kültürüne uymak, seyirci etkisi...

Buna kültür........

© İz Gazete