Gelin Asabiyetimize Geri Dönelim
Çağımız bir karanlık perdesi gibi çökmüş durumda insanlığın üzerine. Ne hukuk kaldı ne adalet… Ne vicdan ne de onur… Modern çağın vitrinine konan “insan hakları”, “demokrasi” ve “özgürlük” söylemleri, birer propagandadan ibaret sahte putlara dönüşmüşken; küresel güçler, devletler, uluslararası kurumlar ve onların güdümündeki STK’lar, adeta organize bir suç örgütü gibi hareket ediyor. Devletler ve halklar Gazze için tek bir adım atamıyor. Çocuklar açlıktan birer birer can verirken, dünya sadece izliyor. Ve şimdi gerçek şu ki: Felaketin adı Gazze değil, insanlığın bizzat kendisidir…
Demokrasi öldü. Adalet sustu. İnsanlık yıkıldı. Modern çağın bütün değerleri Gazze’deki yıkımda yerle bir oldu. Devletler kadar, onlardan medet uman topluluklar da çöktü. Fakat bir başka gerçek daha gün yüzüne çıktı: En büyük çöküş, insanlığın bizzat kendisinde yaşandı…
Tam da bu yüzden, artık kadim geleneğimize, köklerimize, asabiyetimize dönmeliyiz. Çünkü bugün “medeni” addedilen devletlerin gösterdiği vahşet karşısında, geçmişin kabile ve aşiret düzeninde dahi daha fazla mertlik, daha fazla adamlık vardı. Asabiyet, yalnızca bir kan bağı değil; bir onur duruşuydu. Bugün ABD’nin ve bazı Batılı devletlerin İsrail’le birlikte işlediği cürümler tarihin en aşağılık, en arsız barbarlıkları arasında yerini aldı bile. Gazze’deki masumlar, dünyanın gözleri önünde, hava, kara ve denizden gelen bombalarla yok ediliyor. Bebeklerin mamasına dahi izin verilmiyor…
İki asırdır bize kendi sosyolojimiz unutturuldu. Aşiretler, şeyhler, STK’ya bulaşmamış cemaatler, kabile........
© İstiklal
