menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çelik Kubbe ile Çoklu Alan Güvenliği, Katar’ın Çelik Kubbe Hamlesi ve HALASKAR’ın Yeşil Vatan Doktrini

9 0
29.11.2025

Türkiye, 2025 sonrası güvenlik vizyonunu yalnızca savunma sistemlerinin envanterine dâhil edilmesi üzerinden değil, çoklu alanlarda (multi-domain) bütünleşik ve çok katmanlı bir güvenlik doktrini oluşturma hedefiyle yeniden tanımlıyor/şekillendiriyor. Asimetrik tehditlerin, İHA ve FPV dron saldırılarının artışa geçtiği bir dönemde ülkeler için bütünleşik hava savunma sistemleri inşa edilmesi kritik bir önem taşıyor.

Türkiye’nin entegre, ağ destekli, bütünleşik ve çok katmanlı hava savunma sistemi Çelik Kubbe için SSB koordinasyonuyla imzalanan 6,5 milyar dolarlık yeni savunma sözleşmesi Türkiye’nin Gök Vatan’ını (ulusal hava sahasını) artık yalnızca sınır hattından değil, çok daha uzak irtifalardan müdafaa etme kararlılığının, Çelik Kubbe HSS’nin gücüne güç katacağının en yeni/en net göstergelerinden biri niteliğinde. Türkiye’nin hava savunma mimarisinin merkezine yerleşen Çelik Kubbe sisteminin uluslararası basında oluşturduğu etki giderek artarken, Katar’ın da bu sistemi satın alma olasılığını gündemine alması Ankara’nın savunma ihracatında ulaştığı stratejik konumu açık biçimde ortaya koyuyor.

Son dönemde yaşanan İsrail-Katar gerilimi, Doha’nın mevcut hava savunma envanterine yönelik güven algısını da köklü biçimde sarstı. Katar’ın yıllardır kullandığı ABD üretimi Patriot bataryaları ile NASAMS orta menzil hava savunma sistemi özellikle saldırı senaryolarında tespit-önleme-katmanlama aşamalarında gösteremedikleri performans nedeniyle Doha’da ciddi bir sorgulama süreci başlattı. Bu güven erozyonu sadece teknik bir zafiyet değil. Körfez’de değişen güvenlik mimarisi ve devletlerin stratejik teknoloji tedarik zincirlerinde bağımsızlık arayışı açısından da kritik bir kırılma anlamına geliyor.

Tam da bu noktada Türkiye’nin geliştirdiği bütünleşik, çok katmanlı ve yüksek reaksiyon kabiliyetine sahip Çelik Kubbe, Katar için yalnızca bir savunma sistemi değil, aynı zamanda stratejik bir güvenlik çarpanı olarak öne çıkıyor.Doha’nın yeni dönemde yüzünü Washington merkezli sistemlerden Ankara’ya çevirmesi, Türkiye’nin bölgesel caydırıcılık alanında yükselen teknoloji sağlayıcı güç olarak konumunu daha da pekiştiriyor.

Tüm bu güvenlik odaklı dönüşüm içerisinde HALASKAR Yeşil Vatan girişimi ise insansız sistemlerin çevresel güvenlik alanına taşınabileceğini göstererek Türkiye’nin yeni doktrin üretme kapasitesini ortaya koyuyor.

Çelik Kubbe için 6,5 Milyar Dolarlık Stratejik Hamle

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda imzalanan 6,5 milyar dolarlık sözleşmeler, Türkiye’nin hava savunma sistemlerini yalnızca modernize etmekle kalmıyor, aynı zamanda entegre tehdit ortamına karşı çok katmanlı bir savunma refleksi oluşturuyor. ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN’ın aynı çatı altında buluşturulduğu bu süreçte Türkiye’nin hava savunma mimarisini hızla genişlettiği yeni bir dönemi temsil ediyor.

SSB Başkanı Sn. Haluk Görgün’ün özellikle taarruzi sistemler ve hava savunma altyapısında alınan kararların sözleşmeye dönüştürülmesine vurgu yapması, Türkiye’nin artık yalnızca sistem üretmekle yetinmeyip, bu sistemlerin stratejik etkisini artıracak bir komuta-kontrol ekosistemi kurduğunu da gösteriyor. Gök Vatan’ın savunulması artık tehditleri “yakın menzilde karşılamak” demek değil, her irtifadan yaklaşan unsurları çok daha erken safhalarda tespit edip imha etmek üzerine inşa edilen bir süreç demek.

Sistemler Sistemi Çelik Kubbe’nin Jeopolitik Etkisi

Çelik Kubbe’nin alçak, orta ve yüksek irtifada toplamda dört katmanlı olarak inşa edilmiş mimarisi, Türkiye’nin hava savunma kabiliyetini dünya ölçeğinde........

© İstiklal