menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Stratejik Kardeşlik

9 0
08.10.2025

Filler tepişirken çimenler ezilirmiş. İçinde bulunduğumuz asırda DEVLERİN kapışmasını izliyoruz. Baş aktörlerin (ABD olmak üzere İngiltere) kendi aralarında savaşı ister istemez dünyadaki yerleşik yapıları çatlatmaya başlattı. Tek kutuptan çok kutuplu dünya düzenine bir evrilme söz konusu. Bu yeni oluşumda Türkiye’nin de rol alma gayretini görüyoruz. Bugün biraz bu konuya eğilelim istiyorum.

Özellikle alışılagelmiş ittifak yapılarının ötesinde, yeni bir ittifak diyebiliriz. Şöyle ki, ortak bir medeniyet tasavvuru ve stratejik çıkarlar temelinde yeni bir güç ekseni.

Bu yeni jeopolitik arayışın merkezinde ise Katar, Türkiye, Pakistan ve Malezya arasındaki giderek derinleşen ve kurumsallaşan ortaklık yer almaktadır. Bu birliktelik, soğuk savaş döneminin katı askeri paktlarından ziyade, esnek, çok boyutlu ve organik bir yapıda gelişmekte, üyelerinin birbirini tamamlayan yeteneklerinden beslenen güçlü bir sinerji ortaya çıkarmaktadır. Bu ittifakın mevcut ve potansiyel gücü, basit bir aritmetik toplamın çok ötesinde, geometrik bir artış potansiyeli taşımaktadır.

​Bu dört ülkenin bir araya gelişi, tesadüfi gelişmelerin bir sonucu olmaktan ziyade, küresel sistemdeki adaletsizliklere ve belirli güç odaklarının dayatmalarına karşı ortak bir duruş sergileme iradesinden kaynaklanmaktadır. Savunma sanayiinde Türkiye'nin özellikle insansız hava aracı teknolojisindeki öncü rolü, Pakistan'ın geniş konvansiyonel ordusu ve stratejik caydırıcılık kapasitesiyle birleştiğinde, bölgede denge değiştirici bir askeri potansiyel doğurmaktadır. Katar'ın devasa finansal kaynakları ve diplomatik esnekliği bu askeri ve teknolojik kapasitenin........

© İstiklal