Otuz yılı aşkın süredir sınıf kapılarından içeri giriyorum. Bu yıl otuz birinci kez, öğrencilerimle yeni bir eğitim öğretim yılına adım atacağım. Belki bu uzun yolculuğun bana öğrettiği en önemli hakikat şudur: Eğitim, her yıl yeniden başlar, her yıl yeniden umutla filizlenir.

2025-26 eğitim öğretim yılı da işte böyle bir başlangıcın eşiğinde duruyor. Sıraların başına geçecek milyonlarca öğrenci, sınıflara girip ders anlatacak yüz binlerce öğretmen, aslında ortak bir yolculuğun parçasıdır. Hepimizin kalbinde aynı dilek var: Daha iyi bir gelecek, daha donanımlı bir nesil, daha huzurlu bir toplum.

Eğitim yolculuğunu belki de en güzel anlatan dizelerden biri, Coşkun Ertepınar’ın “Öğretmenin Türküsü” adlı şiirinde saklıdır:

Cıvıl cıvıl kuşlar gibidir okula başlayan çocuklar
Okşarım saçlarını birer birer onların.

Evet, her bir çocuk, kanatlarını açmaya hazırlanan bir kuştur. Onlara kanatlarını nasıl kullanacaklarını öğretmek, gökyüzünü işaret etmek, hayallerine yol göstermek biz öğretmenlerin en kutlu görevidir.
Eğitim dediğimiz şey, sadece kitaplarla, derslerle sınırlı değildir. Çocuklara güven duymayı, sabretmeyi, çalışarak başarmayı öğretmektir. Onların gözlerindeki ışıltıyı korumak, meraklarını diri tutmak, içlerindeki iyilik tohumlarını büyütmektir. Öğretmen için bu, bir meslekten çok daha fazlasıdır; bir hayat biçimi, bir idealin izinde ömür........

© İstiklal