Trump ve Netanyahu’nun Vizyon Projesi: İbrahim Anlaşmalarına Farklı Bakış
İbrahim Anlaşmalarının amaçlarını, bölgeye, Amerika 'ya, İsrail'e ve vekil güçlerine sağlaması muhtemel katkılarını, islam alemine ve bilinçli müslümanlara vereceği zararları, deformasyonu görmeden Gazze direnişi anlaşılamaz.
İbrahim Anlaşmaları, temel olarak İsrail’in bölgesel meşruiyetini pekiştirmeyi ve genelde direniş ruhu, özelde İran karşıtı bir güvenlik kuşağı oluşturmayı hedefleyen stratejik bir projedir.
Anlaşmalar, adını semavi dinlerin ortak atası kabul edilen Hz. İbrahim’den alarak, dinler arası barış ve ortak değerler söylemiyle meşrulaştırılan bir normalleşme süreci olarak sunulmuştur. Ancak bu sürecin özü, ideolojik ya da teolojik bir yakınlaşmadan ziyade; güvenlik, ekonomi ve güç siyaseti ekseninde şekillenmiştir.
Bu çerçevede İbrahim Anlaşmaları’nın temel unsurları şunlardır:
●İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında diplomatik ilişkilerin tesis edilmesi
●Güvenlik ve istihbarat alanlarında iş birliği
●Ekonomik, teknolojik ve askeri entegrasyonun derinleştirilmesi
●İran’ın ve direnişi destekleyen ülke ve örgütlerin bölgesel etkisinin sınırlandırılması
●Filistin meselesinin ikincil plana itilmesi
Bu yeni mimaride Orta Doğu, İran’ın, Yemen'in, Hizbullahlı Lübnan'ın, direnişi destekleyen tüm unsurların sistem dışına itildiği; Mısır başta olmak üzere birçok Arap ülkesinin ABD ekseninde hizaya girdiği bir yapıya doğru evrilmektedir. Nihai aşamada ise Türkiye ve İsrail arasında zorunlu bir ortaklık zemini oluşturulması hedeflenmektedir. Suriye'nin bölünüp, güneyinde yeni bir Dürzi devleti ile, Kuzeyinde, bize sınırdaş bir Kürt devleti, Israil'in güçlendirilmesi önemli hedefler arasında sayılabilir.
İsrail, bu anlaşmalar sayesinde Arap dünyasıyla doğrudan çatışma riskini minimize etmiş; güvenliğini ABD destekli bölgesel........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
Grant Arthur Gochin