ÜMMETİN ÇOCUKLARI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasını gerçekleştirirken, Cumhur İttifakı’nın temelini attıkları genel seçimlerde MHP ile ittifakını YSK’ya bildirdikleri metin geldi aklıma:
“Cumhur İttifakı, Türkiye'yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye'yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye'yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’lâ-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonunun altyapısını adım adım inşa edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in şu sözlerine yanıt verdi:
“Çıkmış, Kürt, Türk, Arap... Hesap: Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, bak bak bak... Arapların temsilcisi kendisi. Suriyelileri doldurdu, Arapların temsilcisi kendisi. Bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil, ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak ve aklı sıra, aklı sıra bunun üzerinden yeni bir ittifakla yürüyecek. Bugün çeşitli siyasi partilerden açıklamalar geliyor: 'Biz Kürt’le Türk’ün kardeşliğine, gözyaşının bitmesine, şehit gelmemesi için her şeyi yaparız.' Cumhuriyet Halk Partisi olarak durmamız gereken yerde dururuz. Ama Türkiye’ye bir ümmetçilik üzerinden, mezhepçilik üzerinden, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız.”
Erdoğan, gelen topu göğsünde yumuşattı önce:
“Ümmetin birliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu?”
O, daha iyi bilir ki; önce suçtu Sayın Cumhurbaşkanım…
Cennetmekân Erbakan Hocam, aşkın şairi, çağın muştusunu aşılayan Sezai Karakoç, Necip Fazıl, imam hatipten okul arkadaşın Hasan Hüseyin Ceylan, hemşehrin Şevki Yılmaz mahkeme kapılarında ümmetçilik yüzünden yargılanmadı mı? Partileriniz kapatılmadı mı?
Erdoğan şöyle diyordu:
“İyi de bizim dünkü kardeşlik manifestomuz bir insanı niye rahatsız eder? Türkler, Kürtler ve Arapların kucaklaşmasından, tarihte olduğu gibi bugün de ittifak kurmasından bu ülkenin bir evladı niçin rahatsız olur? Dün çıkmış, bizi ümmetçilikle suçluyor, vah zavallı. Allah aşkına, ümmetin birliğini, dirliğini, beraberliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu? Bunlar, ümmet bilinci nedir ne değildir, bunu bilmezler. Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizin buyurduğu üzere 'bir duvarın tuğlaları' gibi birbirimize kenetlenmemizin neresi yanlış, be gafiller? İslam dünyasının vahdeti için gayret etmenin neresi kabahat? Milletin inancından ve değerlerinden bu kadar mı kopuksunuz? Türkiye'ye ve İslam dünyasına bu kadar mı yabancısınız? 'Ümmetçiliğin karşısında duracağız' diyor. Peki, ne yapacaksınız? Ülkeni şikâyet ettiğin Batılı patronlarının kılıcını kuşanıp Türkler, Kürtler, Araplar arasında fitne mi yayacaksın? Nefreti mi körükleyeceksin? Kavgayı mı büyüteceksin? Tam olarak ne yapacaksın? Ne diyelim, Cenâb-ı Allah bunlara akıl, izan ve basiret versin.”
Kendilerini ümmetçilik yapmakla suçlayanlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan:
“Biz Türk milletindeniz. Hazreti Muhammed'in ümmetindeniz. Biz sadece bugün değil, kalu beladan beri ümmetin sevdalısıyız. Fahri Kâinat Efendimizin aşığıyız. Müslümanlar arasındaki tefrikanın, ayrılığın, gayrılığın son bulmasını savunmak, utanılacak bir suç değil, şeref duyulacak imanî bir duruştur ve biz bundan onur duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Rabb'im bizlere son nefesimize kadar milletimizle birlikte tüm Müslümanlar için, İslam ümmeti için, hatta tüm insanlık için çalışmayı nasip eylesin.”
İslamcıların 40 Yıllık Rüyası
Şubat 1999'da Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirilirken “Annem de Türk’tür. Bir fırsat verilirse devlete hizmette hazırım” diyen terör örgütü lideri, cezasını çektiği İmralı'da, İslami gelenekten gelen BDP milletvekiline “İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik” diyordu. Bu sözler, Kürt sorununda yeni bir dönemin başlangıcının şifresidir. "İslamcıların 40 yıllık rüyası" sözleri, 1969'da Necmettin Erbakan'ın Milli Nizam Partisi ile başlayan İslamcılık serüveninin, AK Parti'nin açılım politikasıyla Kürd'ü ve Türk'ü aynı potada eritme simyacılığına kadar gittiğini gösteriyor. Bu süreç gerçekten “AK Parti'ye iktidarı altın tepside sunulma süreci miydi?”
Necmettin Erbakan siyasi geleneğinde “Milli Görüş” sloganını “Milleti İbrahim” yerine kullanıyordu.
“Milli Görüş, doğrudan Hazreti İbrahim’e atıfta bulunur. 'Millî' kelimesi, Kur’anî bir tanımlama olan ‘millet’ kelimesinden gelir. Kur’an-ı Kerim’deki şu ayet bu kelimenin kullanılmasına kaynaklık eder: 'İbrahim’in milleti (dini)' Kur’an-ı Kerim’e göre 'millet' tanımlaması, bir peygambere inanan ve bu peygamberin getirdiği değerler, idealler ve gelenekler etrafında toplanan cemaati tarif eder. Millî Görüş’ün anlamı, görüş ve inanış bakımından kendisini Hz. İbrahim’in (a.s.) milletinden kabul eden ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) yolundan giden İslamî bir cemaatin dünyaya bakışı olarak anlaşılmalıdır. Buradaki 'millî' kelimesinden, günümüz Türkçesinde kullanılan ve halk, ulus anlamlarına da gelen millete atıfta bulunan millî anlamını çıkarmak 'Millî Görüş'ün gerçek anlamını yansıtmamaktadır.”
Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Şubat 2012 AK Parti Grup Toplantısı konuşmasında "millet" tarifi Milli Görüş'ün tarifine benzer nitelikteydi:
“Rabbim sizi boylar hâlinde, kabileler hâlinde dağıttı, tâ ki tanışasınız diye buyuruyor. 'Şu ırk şu ırka üstündür, şu kabile şu kabileye üstündür' demiyor. Hepiniz çamurdansınız, birsiniz. Tanışasınız diye farklı yarattık diyor. Aynı şekilde sevgililer sevgilisi peygamberimiz, veda hutbesinde Arap’ın Acem'e, Acem’in de Arap’a üstünlüğü yoktur diyor. Türk kültürüyle elbette ki varlığını sürdürecek. Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Boşnak hepsi kendi kültürüyle varlığını idame ettirecek. Hepsi de saygındır. Hiç kimse bir başkası karşısında böbürlenmeyecek, kibirlenmeyecek. Hepsi tek bir millet olarak, tek bir bayrağın altında, bir, beraber, kardeş olacak, kardeşçe yaşayacaklar.”
Terör örgütü PKK'nin lideri Öcalan da "millet" tarifi yapmaktadır:
“Millet, Arap, Türk ve Kürdü de kapsar. Ama millet-i hâkime değil. Millet kavramı hem kolektiftir, hem bireyselliği içerir. (Altan Tan’a dönerek) Millet İslam enternasyonalizmini ifade eder. Peygamber, ‘Arabın Aceme üstünlüğü yoktur’ diyor. Evrensel kavramlara gidelim. Tekilden uzağız. Ortak bir milletin üyesiyiz. Bu Türk ulusçuların kastettiği şey değil. Böyle ele aldığımız zaman bunu Türk ulusalcıları da kabul edebilir.”
Tanzimat’tan bu yana kaybedenlerin ortak paydası olarak görülen İslam; 2002 seçimlerinden sonra iktidara gelen ve uzun süredir Türkiye'yi yöneten........
© Hürses
