Ak Parti’nin Kızıl Elması
Uzun zaman oldu yazmayalı, elimizde kalem almıyor değiliz. Bakıyoruz, seyrediyoruz, duyuyoruz. Yunus Emre'nin dediği gibi, "Meydanlar içinde merdaneler var" gerçekliğinden hareketle işitiyor, görüyor ve izliyoruz. Politikadam.com, Esnafhabertv.com ve Hürses Gazetesi’nde yazılarımı takip edenler iyi bilirler. Hababam Sınıfı'nın ünlü beden eğitimi öğretmeni "Badi Ekrem"i hatırlarsınız. Zaten yaşatılan ve bizlere yansıyan bütün siyasi gelişmeler, Hababam Sınıfı'nın maceralarında kilitli.
2019 yılında yaklaşan yerel seçimlere ilişkin, "Majestelerinin öngördüğü senaryoya karşı “Projesini Projelendirdiğimin Projesi" başlıklı bir yazı yazmış ve Ekrem İmamoğlu'nun bundan sonra Türk siyasetinde ne yaptığından daha çok, ne yapmak istediğinin önemli olduğunun altını çizmiştim. O günden bugüne siyaset sahnesindeki gelişmeler; yerel seçimlerdeki "kent uzlaşısı" adı altında yerel özerkliğe doğru giden siyasi ortaklıklar, dini cemaatlerin kendi içlerinde bölünerek ayrı ayrı cemaatler oluşturmaları ve dini hayatın yeniden şekillendirilmesiyle 2028 seçimlerine ulaşılmasına ilişkin, derin olduğu kadar tehlikeli bir projenin hayata geçirilmeye çalışıldığını ortaya koymaktadır.
Ve yine yazıyor, söylüyorum:
2028 yılı, Türkiye Cumhuriyeti siyasi hayatı bakımından bir kırılma noktasıdır.
ABD başta olmak üzere Avrupa Birliği'ne karşı geliştirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti'nin emperyalistlere karşı 15 Temmuz 2016'da gösterdiği milli mukavemetin bir sonucudur. Türkiye'nin o yıldan bu yana milli harp sanayisinde, şimdiki adıyla savunma sanayinin her alanında gösterdiği millileşme çabası, Batı dünyasını korkuttuğu kadar, Türkiye'nin oturduğu her masada gücünü artırmakta ve bileğini güçlendirmektedir.
Bu nedenle, 2028 yılı emperyalistler için bu irade ile hesaplaşmanın yegâne çözüm yoludur.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olmamasını sağlamak isteyen irade, muhalefet partileri aracılığıyla bu süreci yönlendirmeye çalışırken, muhafazakar muhitte Erdoğan karşıtlığı sessiz ve derinden yürütülen 'elma kurdu' projesiyle sergileniyor. AK Parti'de Erdoğan sonrası bir durum analizi, ancak ve ancak hak vaki olduğunda konuşulacak bir husustur. Rabbim uzun ömürler versin, Cumhurbaşkanımızın sağlığı yerinde olduğu müddetçe AK Parti'nin başında olacağı gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de başında olacaktır.
Cennet mekân Necmettin Erbakan hocamın vefat ettiği gece, CNN Türk televizyonunda Cüneyt Özdemir'in programına çıkmış ve Milli Görüş hareketiyle ilgili bir değerlendirme yapmıştım. Soru açık ve netti, benim cevabım da net oldu:
"Milli Görüş bitti mi?"
"Hayır, Milli Görüş bitmedi. Bitmez. İ’lâ-yi Kelimetullah davasıdır. Bugünden itibaren Milli Görüş'ün lideri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır."
1994 yılının Mart ayında yapılan yerel seçimlerden sonra, Necmettin Erbakan hocam yüzünde nurlu bir gülümsemeyle Sultanahmet Meydanı'nda devasa bir miting düzenledi. Otobüsün üstü tıklım tıklımdı. Ancak, Erbakan hocam konuşurken, yanı başında duran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan idi. Hocam ne demişti?
"Bu seçim, İstanbul'un yeniden fethidir."
Cennet mekân Erbakan hocam, Recep Tayyip........
© Hürses
