Hasta Hükümlülerin Ceza İnfazı
Hasta hükümlülerin ceza infaz kurumlarında; sağlık hizmetlerinden faydalanma, nitelikli tedaviye erişebilme, özel bakım ihtiyaçları, hükümlülerin barındırılma koşulları, hükümlünün sağlık durumuna bağlı olarak ceza infaz kurumundan çıkmasını sağlayabilecek hukuki müesseselerinin işlerliği gibi konularda yaşadığı çok sayıda zorluk olduğu bilinmektedir.
5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu m.57/1’e göre; “Hastaneye sevki zorunlu görülen hükümlü, bulunduğu yere en yakın tam teşekküllü Devlet veya üniversite hastanesinin hükümlü koğuşuna yatırılır”. Kanunun 71. maddesine göre; “Hükümlü, beden ve ruh sağlığının korunması, hastalıklarının tanısı için muayene ve tedavi olanaklarından, tıbbi araçlardan yararlanma hakkına sahiptir. Bunun için hükümlü öncelikle kurum revirinde, mümkün olmaması halinde Devlet veya üniversite hastanelerinin mahkum koğuşlarında tedavi ettirilir”.
Hükümlünün ceza infaz kurumunda tedavisi esas olup, tedavinin kurum şartlarında gerçekleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde tedavi bulunduğu yere en yakın Devlet veya üniversite hastanelerinde yapılabilmektedir. 5275 sayılı Kanun m.57/4’de; hükümlünün acil haller dışında özel sağlık kuruluşlarında tedavi edilemeyeceği, acil hallerin varlığı halinde Adalet Bakanlığına bilgi verileceği düzenlenmiştir. 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu m.80 uyarınca hastaneye sevk için; hükümlünün sağlık nedeniyle hastaneye sevkine gerek duyulduğunda, durumun kurum hekimi tarafından düzenlenecek bir raporla derhal ceza infaz kurumu yönetimine bildirilmesi gerekir.
Ceza infaz kurumlarında olan hasta hükümlüler; sağlık kuruluşlarına kıyasla, tıbbi tedavi ve bakım ihtiyaçları yönünden doğal olarak daha dar imkanlara sahip olabilirler. Tedavi ve tıbbi bakım koşullarının kısıtlılığına ek olarak; hastaneye sevk ve tedavinin yürütüleceği hastanenin belirlenmesi hususlarında da, hükümlüler ceza infaz kurumunda olmayan kişilere göre daha dezavantajlı durumda olabilir. Ceza infaz kurumlarının fiziksel koşulları da, hasta hükümlülerin sağlıkları ile ilgili olumsuz bir etken olabilir. Elbette tüm bu durumları, mahkumiyete bağlı olarak hükümlünün ceza infaz kurumunda tutulmasının doğal bir neticesi olarak görmek mümkündür. Bununla birlikte; Anayasanın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesi ile “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinin, hasta hükümlüleri koruduğu da tartışmasızdır.
Anayasa m.107/16’da; Cumhurbaşkanına, “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletme veya kaldırma” yetkisi verilmiştir. Bunun dışında; hasta hükümlülerin cezalarının infazında iyileştirme öngören hükümlere, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da yer verilmiştir.
Hasta hükümlülerle ilgili düzenlemeler; 5275 sayılı İnfaz Kanunu m.16’da, m.105/A’da, m.110’da ve Geçici m.6’da bulunmaktadır. Bu hükümlerde; infazın geri bırakılması, konutta infaz ve iyileştirilmiş süreli veya süresiz denetimli serbestlik düzenlenmiştir.
Belirtmeliyiz ki; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların, hastalık nedeniyle de olsa cezasının infazına ara verilmesi veya infazının geri bırakılması imkanı yoktur, çünkü İnfaz Kanunu m.25/1-ı’da; “Hükümlünün cezasının infazına, hiçbir surette ara verilemez. Hükümlü hakkında uygulanacak tüm sağlık tedbirleri, tıbbi tetkik ve zorunluluklar hariç........© Hukuki Haber
