menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Orman, orada yaşayanların artık mezarları olur'

14 0
01.08.2025

Bir kısım vatandaşımız aileleri ile birlikte tatil için gittikleri otelde yanarak,

askerimiz mağarada oksijensiz kalarak, işçimiz ve gönüllüler ormanda yangını söndürmek uğruna yanarak ölüyor.

Yanmak deyince ben önce Sivas Madımak otelini anımsarım. Genco Erkal’lın “Sivas 93” adlı eserini izlerken tenimin nasıl yandığını, havanın nasıl insan koktuğunu anımsarım.

Ayrıca ormanlara sığınmış kuşları, kurtları, börtü böceği, karıncaları, arıları ve tüm canlıları anımsarım.

Ormanlarımız yıllardır yanıyor. Canımız, ciğerimiz yanıyor.

Doğa ile oynamak olmaz. Ormanı, su havzalarını, yaylaları, koyları, zeytinlikleri, dağı-taşı ve benzeri yerleri rant alanları olarak görür ve değerlendirirseniz doğa bir gün intikamını alır.

Kelaynakların dilinden bile bu uyarıyı almak çok ilginç. Üstat Uğur Dündar’ın, yazar Hasan Baran’ın “Birecik, Fırat, Kelaynaklar” romanından küçük bir alıntıda yaşlı bilge bir kelaynak, insanların doğaya nasıl zarar verdiklerini anlatıyor.

Özetle; kelaynaklar tarım ıslahında yüksek dozda DDT ve Dieldin ilaçlaması sonucu büyük darbe yemiş ve birkaç yıl içinde binlercesi ölmüş, ölmeyenler de yavru çıkaramayan hale gelmiş, doğanlarda göçe katılamamışlar.

Nuh Peygamber büyük tufandan sonra üretkenliği simgeleyen ve........

© Hukuki Haber