menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MUNZAM ZARARIN İSPATI VE YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ’NİN 2024/3534 E., 2025/15 SAYILI KARARININ DEĞERLENDİRMESİ

6 0
25.04.2025

Borçlar Hukuku’nda temerrüt yalnızca borcun ifasının gecikmesi anlamına gelmemekte; aynı zamanda borcun süresinde yerine getirilmemesinden kaynaklanan ikincil ve tamamlayıcı hukuki sonuçları da beraberinde getirmektedir. Borçlunun temerrüde düşmesi hâlinde, kural olarak alacaklı temerrüt faizine hak kazanır. Ancak uygulamada temerrüt faiziyle karşılanamayan daha kapsamlı bir ekonomik zarar doğabilmektedir. Bu tür zarar, doktrin ve içtihatlarda “munzam zarar” (aşkın zarar) olarak adlandırılmaktadır. Munzam zarar; temerrüt nedeniyle alacaklının malvarlığında meydana gelen ve faiz oranını aşan gerçek zararları ifade etmektedir.

Temerrüt faizinde, borçlu kusurlu olsun veya olmasın sonuçta borcun alacaklıya zamanında ödenmemiş olması yeterli bir gerekçedir. Hukukumuzda alacaklıya zararın varlığını, miktarını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın talep edebilme hakkı tanınmıştır. Faiz yükümlülüğünün doğumu için borçlunun, alıkoyduğu başka bir anlatımla süresinde ödenmediği para miktarında yarar sağlaması şart olmadığı gibi faiz bu yararların iadesi amacını da taşımaz.

Borçlar Kanunu’nun 112–126. maddeleri arasında aşkın zarar dâhil, borçların ifa edilmesi sonuçları düzenlenir. Aşkın zarar, borçlunun temerrüdü sonucu olduğu için temerrüt hükümleri aşkın zararın hesaplanmasını önemli ölçüde etkilemektedir. TBK.m.112’de borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi hâlinde borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür. TBK. m.122’de ise “aşkın zarar” başlığı altında düzenleme yapılmıştır. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının isteği üzerine hâkim karar verirken buna da hükmeder. TBK’da aşkın zarar, temerrüt faizinden ayrı bir kalem olarak düzenlenmiştir. Normal faiz ile karşılanmayan bir maddi kaybın, yoksun kalınan değeri ifade eder. TBK’da bu kadar açık düzenlenmesine rağmen uygulamada yer bulmamaktadır.

Bu çerçevede, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2024/3534 E. ve 2025/15 K. sayılı kararı, munzam zararın hukuki niteliği, oluşum şartları ve ispat yöntemleri açısından önemli değerlendirmeler içermektedir. Kararda özellikle yüksek enflasyon oranları, döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi makroekonomik göstergelerin temerrüdün sonuçlarını ağırlaştırabileceğine dikkat çekilmiştir. Ayrıca, bu tür ekonomik koşulların, munzam zararın ispatında geleneksel yöntemlerin dışına çıkılmasını gerekli kıldığı ve bu nedenle ispat kolaylığı........

© Hukuki Haber