Yanan sadece ormanlar değil
Yanan sadece ormanlar değil
Bu yazıyı Yeşil Bursa’nın orman yangınları devam ederken yazıyorum. Bursa’da doğdum, büyüdüm ve halen burada yaşıyorum.
Çok üzgünüm, çok üzgünüz…
Bizlere insanlardan daha çok yarar sağlayan, huzur veren, nefes olan, çocuklarımız ekrandan uzak dursun diye yuva olan ormanlarımız yanıyor. Ağaçlarımız yanarken, ekosistemin içinde yaşayan hayvanlar ölürken, orman köylerinde yaşayan köylülerimiz yaşadıkları alanları kaybederken kelimeler anlamını kaybediyor, hiçbir teselli sözü fayda etmiyor. Bir uzman ekranlarda şöyle dedi. Eğer ovadaki meyve ağaçlarına gelirse yangın, 30 yaşında olan insanlar hayatları boyunca bu kadar yetişmiş ağacı bir arada göremeyecek.
Memleket olarak yandık, yanıyoruz. İçimizde çok büyük öfke var, öfkenin altında derin bir üzüntü. Elimi kalbime koyup gözlerimi kapatıyorum, içimde ateşler içinde haykıran tarafımı görüyorum. Yanan ormanlara, hayvanlara yakılan bir ağıt bu… İzin veriyorum ağlamasına, haykırmasına. Yine bir yasın içinde buluyoruz kendimizi. Bitmeyen yasların içinde boğulurken geleceğe yürümenin zorluğu var sırtımızda. Evimizin penceresinden köylerin........
© HTHayat
