menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Milli Eğitimde son 22 yılda neler oldu?

17 12
02.03.2025

Prof. Dr. Murat Gürkan GÜLCAN ile eğitimin son 22 yılındaki yapısal sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk.

Milli eğitimde son 22 yılda yapılan önemli değişiklikleri nasıl ele alabiliriz?

Milli eğitimde son 22 yılda yapılan önemli değişiklikler 4 boyutta ele alabliriz: Programlar, öğretmen ve yönetici yetiştirme, Bakanlık teşkilat yapısı ve okul sistemi.

Her eğitim sistemi ülkelerin devlet, toplum ve birey boyutunu ele alan Devletin yapısı, toplumsal özellikler ve toplumların kültürleri ve bireylerin kendilerine ve topluma ekonomik sosyal ve kültürel katkıları.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eğitim programları söz konusu olduğunda öncelikle Anayasa’ya bakmak gerekiyor. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki genel amaçlar ile temel ilkeler programların ana omurgasını oluşturur.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Millî Eğitim Bakanlığı Öğretim Programları, başlığı ile başlayan açıklama kısmında iki ayrı anlatım formu karşımıza çıkmaktadır.

‘‘Köklerden geleceğe.’’

“Eğitim birçok bileşeni olan bir bütündür. Bir ayağı geçmişte duran eğitimin diğer ayağı insanlığın geleceğine ufuklar açan bir kapıdır. Millî ve manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesini hedefleyen bu süreçte temeli milletimiz oluşturur. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem-değer-eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bütüncül bir modeldir.

Yalnızca medeniyete uyum sağlayan bir nesil değil, etkin olarak medeniyet kurucusu ve geliştiricisi bilge nesiller yetiştirmeyi hedefleyen eğitim felsefemiz doğrultusunda ahlaklı, erdemli, milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş öğrenci profili modele temel oluşturmaktadır.” Böyle devam ediyor; ilk 13 sayfada idealist bir eğitim felsefesi hakim ve medrese eğitim modeli diyebileceğimiz bir açıklama bölümü. Hiç Türkiye Cumhuriyeti, Anayasa ve Atatürk kavramları yok.

14. sayfadan sonra “Öğrenme Çıktıları Çerçevesi” başlığıyla;

“Günümüzde sosyal, kültürel alanlar ile ekonomi, teknoloji alanlarında gerçekleşen hızlı değişim ve dönüşümler insanların sahip olması gereken bilgi ve becerilerin farklılaşmasını, eğilimlerin farklı şekilde işe koşulmasını ve değerlerin tabii bir şekilde kazandırılmasını gerektirmektedir. Bu değişim sürecinde zihinsel faaliyetlerin insanlar tarafından anlamlandırılıp kullanılması için değişim ve dönüşümün bir bütün olarak tanımlanması gerekmiştir. Buna göre söz konusu dönüşümlerin birer yansıması olarak öğrencileri çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmak için çeşitli yenilikçi politika ve uygulamaları öğretim programları aracılığıyla hayata geçirmek amaçlanmıştır.” şeklinde bir program dilinde yeni bir açıklama karşımıza çıkmaktadır.

Ortak metinde neler vardı?

Eğitim programları, gözlenebilir ve ölçülebilir, bilişsel, duyuşsal ve psikomotor beceriler üzerine kurulur. Ortak metinde “erdemli insan” 46 kez kullanılmıştır. Modern dünyanın hiçbir programı “insan”ı bu düzeyde soyut gözlenemez, ölçülemez bir kavram üzerine oturtmamıştır. Ayrıca erdem kavramı pek çok anlamda anlatılmaya çalışılmıştır. Metinde, profil olarak erdem, yetkinlik olarak erdem, ahlaki pusula olarak erdem, model olarak “erdem-değer-eylem” gibi kavram savrulmaları görülmektedir.

Erdemli insan: “..millî bilince sahip şahsiyetlerden oluşan bir toplum oluşturabilmek adına ahlaklı, erdemli; milleti ve insanlık için iyi, doğru, faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş bilge nesilleri hedefler.” şeklindeki açıklama programın “Bütünleşik Beceriler” başlığında yer alan “Gözlemleme Becerisi”, “Çözümleme Becerisi”, “Karşılaştırma Becerisi”, “Sorgulama Becerisi”, “Yapılandırma Becerisi”, “Yorumlama Becerisi” gibi becerilerle uyumlu değildir. Bu becerilerin “erdemli insan ve “bilge nesiller” ile ilişkisini kurmak mümkün değildir.

Metinde, “Ontolojik Bütünlük: Ruh ve beden bütünlüğü, bir öğrencinin bireysel gelişiminin ruh ve beden boyutlarını içeren bütünsel bir bakış açısıyla ele alınmasıdır. Kalp ve zihnimizi içeren ruh; beden ile birlikte iki ontolojik yanımızı ifade eder.” şeklindeki açıklama ile program modelindeki becerilerin uzak yakın ilişkisi kurulamamıştır.

Aynı şekilde, “Beden ve ruh, insanın fiziksel ve zihinsel boyutlarını ifade eder. İnsanın bedeni fiziksel varlığını temsil ederken zihin de ruhtaki, düşünme, öğrenme, anlama ve anlamlandırma; kalp ise yönelimleri, meyilleri ve duygusal deneyimler gibi süreçleri ifade eder.” Şeklindeki açıklama metnin 14. Sayfasındaki “Kavramsal beceriler; karmaşık bir süreç gerektirmeden edinilen ve gözlenebilen temel beceriler ile soyut fikirleri ve karmaşık süreçleri eyleme dönüştürürken zihinsel faaliyetlerin bir ürünü olarak işe koşulan bütünleşik ve üst düzey düşünme becerilerini ifade eder. Bu eylemler iç içe geçmiş üç farklı boyut (temel, bütünleşik ve üst düzey düşünme) içeren geniş bir beceri kümesinin parçaları olarak tanımlanmıştır.” Şeklindeki açıklama tamamen farklı iki eğitim felsefesinin ürünüdür.

“Kalp ve zihin, madde ve mana bütünlüğündeki mana kısmı olarak kabul edilir. Çünkü insanın kalbi; eğilimlerini, yönelimlerini, duygusal deneyimlerini, değerlerini, ahlaki inançlarını ve içsel dünyasını temsil ederken; zihni ise, düşüncelerini, farkındalıklarını, bilgi ve öğrenme süreçlerini ifade eder. Başka bir ifade ile ruhun organları gibi olan kalp ve zihin, insanın içsel dünyasının merkezi olarak kabul edilir ve insanın duygusal ve bilgisel gelişimini şekillendirir. Kalp; insanın sevgi, merhamet, saygı gibi duygusal değerlerini taşırken aynı zamanda insanın içsel dünyası ve kişisel değerleri de kalp kavramıyla ifade edilir.”

Bu açıklamada programın Tasarım Yoluyla Öğrenme Modelinde “gözlenebilen temel beceriler” kavramıyla açıklanamaz. Kalp, ruh, zihin faaliyetleri gözlenebilir değildir. Hatta iyi, merhametli, erdemli, ahlaklı, huzurlu gibi kavramlar modelin kavramları olamazlar.

Programın başka bir bölümünde; “Etkinlikler yalnızca bilişsel alanı değil duyuşsal alanı da kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. Aynı zamanda duyuşsal özellikler olan ilgi, tutum, değerler de bilişsel özellikler gibi zamana göre değişim göstermektedir.” şeklindeki açıklama ile yukarıda tanımlanan insan özellikleri uyumlu değildir. Ayrıca Ortak Metinde insan “Ruh ve beden” esasına dayandırılmıştır. Burada ise bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlar vardır.

Görülüyor ki önceden hazırlanmış ve kendi içinde tutarlı bir modele monte edilmiş bölümler vardır. Metinde ilk 13 sayfa tamamen medrese eğitim felsefesinin açıklamalarından oluşan ve bir programda olması gerekmeyen bir bölüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı şekilde 55-56. Sayfalar ile 75-91. sayfalar metinden atıldığında metin kendi içinde tutarlı bir şekil alabilir. 69. sayfadan sonrası düzenleme yapılabilir.

Ortak metinde (sayfa 89) Vatanseverlik değerinin çıktıları “milli kimliği tanımak” Şehit ve gazilere saygı gösterir, Atalarının başarılarını takdir eder. 28 kez Vatan var. 38 kez milli kavramı var; Atatürk yok. Metinden “Türkiye Yüzyılı” çıkarıldığında programın hangi ülkenin programı olduğu anlaşılamaz. Metinde tek bir “Atatürk” kavramına yer verilmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Atatürk yok sayılarak hazırlanmış ulusal bilinçten yoksun bir metindir.

Eğitimin son çeyrek yüzyılını değerlendirir misiniz?

Milli Eğitimde 2000’li Yıllar

2000'li yıllarda Türk Milli Eğitim sisteminin hedef, ilke ve politikalarını belirlemek amacıyla 15 yıllık bir süreyi kapsayan Eğitim Ana Planı (1996-2010) oluşturulmuştur. 15. Milli Eğitim Şurası ve VII. 5 yıllık kalkınma planını temel alan Eğitim Ana Planında "Eğitimde Çağı Yakalama 2000 Projesi" kapsamında yeni hedefler belirlenmiş, geleceğin eğitim ihtiyaçlarına cevap veren bir eğitim sistemi için yöntemler geliştirilmiştir.

Proje kapsamında sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim uygulamaya konulurken; ikili öğretime son vermek, sınıf mevcutlarını 30’a çekmek, taşımalı eğitimi yaygınlaştırmak, kırsal bölgelerdeki öğrencileri yatılı ve pansiyonlu okullara yerleştirmek, birleştirilmiş sınıf uygulamasını aşamalı olarak kaldırmak, öğrencilerin okul giysisi, çanta, kitap ve defter gibi gereksinimlerini karşılamak, örgün eğitimi, uzaktan öğretim yöntemiyle desteklemek, okullarda bilgisayar destekli eğitimi yaygınlaştırmak, ilköğretim kademesinde en az bir yabancı dil öğrenme olanağı sağlamak, okulları, çağın gereklerine uygun araç ve........

© HalkTV