Kamera 10 yıl ileride, insan hayatı 100 yıl geride
Kızıltepeliler kırmızı ışıkta bekleyen araçtan bir gencin atlayıp kaçtığını gördüler. Genç adam araçtan inmeden önce “Beni hastaneye götürmeyin, beni zehirleyecekler” demişti.
Adı, Murat Çiçek’ti.
1990’da Mardin Kızıltepe’de doğdu.
Yüzde 84 engelli raporu vardı.
2016’dan beri şizofreni tedavisi görüyordu.
Üç ayda bir vurulması gereken iğneyi aksattığı için hastalığı nüksetti ve sanrılar görmeye başladı.
Babası Mehmet Çiçek, 29 Nisan 2024 sabahı oğlunu Kızıltepe Devlet Hastanesi’ne götürmek üzere aracıyla yola çıktı. Kırmızı ışıkta bekledikleri sırada Murat Çiçek, kapıyı açıp kaçtı. Çiçek'i saatler sonra bir tarlada, bileklerini kesmiş halde buldular. Götürüp Kızıltepe Devlet Hastanesi Psikiyatri Servisi’ne yatırdılar. Nöbetçi doktor “Oğlunuzla bize emanet” dedi.
Gel gör ki…
İki gün sonra Çiçek’in beşinci kattan atladığı haberini verdiler.
Çiçek, 26 Mayıs 2024’te hayatını kaybetti.
Daha önce biri teşebbüs etti
Psikiyatri servisi hastanenin beşinci katındaydı.
Çiçek, ilk gün demir parmaklığın ve cam bölmenin bulunduğu odaya alındı. Çiçek, ısrarla çıkmak istedi. 1 Mayıs’ta odası değiştirildi. Alüminyum pencerenin olduğu, kamerayla izlenen odaya yerleştirildi.
Bu katta 2019’da bir hasta pencereyi söküp atlamak üzereyken yakalanmıştı.
Çiçek, bilekleri kesik halde getirildiği, kendisine veya başkasına zarar verme ihtimali olduğu halde demir parmaklıklı değil, alüminyum pencereli odaya kondu.
Kamera izlenseydi engellenirdi
Çiçek, o gün görevli K.B.’den sigara istedi.
Sonradan “İçmeyeceğim” diyerek odasına gitti.
Devamını güvenlik kamera görüntülerinden biliyoruz.
Odasına gidip hastaneden ayrılıyormuş gibi valizini topladı, kıyafetlerini ve ayakkabılarını giydi. Pencere kenarına gitti. 27 saniye uğraşıp pencereyi söktü ve kendisini aşağıya bıraktı.
K.B., kamera başında olmadığı için intiharı fark etmedi. Çiçek’in yokluğu sayım yapılınca ortaya çıktı.
Baba Çiçek, şöyle diyor:
“Oğlum intihar amacıyla değil, sanrıları sebebiyle hastaneden kaçmak için atlamıştır. İlacın etkisiyle yükseklik algısını yitirmiş olabileceğini düşünüyorum.”
Çiçek, psikiyatri hastalarının intihara meyilli olduğunu hatırlatarak, “Bu servis neden beşinci katta?” diye soruyor. Bu sorunun yanıtı ben de merak ediyorum.
Neden demir parmaklık yerine alüminyum pencere takılı?
K.B., niçin kamera başında değil?
Çiçek, “Oğlumun atlayışı uzun süreç olduğundan fark edilmesi gerekirdi” diyor.
Haksız mı?
Bilirkişi: Hastane kusurlu
Bilirkişi raporunda, ‘pencerelerin kaçmaya, atlamaya, düşmeye ve intihara karşı sınırlandırılmadığı’ vurgulandı. Çiçek’in intihara teşebbüsü olmasına rağmen özenli bir şekilde gözlem altında tutulmadığı ifade edildi. “Bu olayın meydana gelmesinde, hastanenin almadığı güvenlik tedbirlerinin etkili olduğu” anlatıldı. “Olayda kaçınılmazlık yoktur”........
© HalkTV
