menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump ile barış için el ele!

79 1
20.09.2025

Şah dönemi İran’dan unutamadığım bir hatıradır. Birkaç kez tanık olunca İranlı bir arkadaşıma sormuştum. “Bu ne” diye!

Gecenin içinde sesler yükselince pencereye koşmuştum. İki adam birbirine bağırıp duruyordu. Bana yakın olanının ne dediğini duyabiliyordum. “Dur hele sen” diyordu, “dur hele, gününü göstereceğim.”

Avaz avaz böyle bağırdıktan sonra sakin bir şekilde ceketini çıkartıp uygun bir yere asıyor.. Sonra bağırmaya, tehdit etmeye devam ediyor.. Sonra bu kez kravatı falan çıkartmak için mola veriyor.. Derken birileri sesleri duyup gelince kavga başlamadan bitiveriyordu.

Arkadaşım da bunu anlattı zaten. Bütün o sahnelerin, bağırışların nedeni “kendilerini ayıracak” insanları çağırmaktı.

Erdoğan - Trump cilveleşmesini görünce hatırladım.

“Eyy Netanyahu gelirsem görürsün.. Sabrımı sınama.. Beni zorlama..”

Derken ne gördük; Erdoğan güya iki tehdit, bir askeri harekat, bir de para sayma işareti ile sesini duyurmuş. DOSTUM TRUMP juniorını nezaket ziyaretine göndermiş.

Bakın, Özgür Özel o ziyareti, daha sonra da içeriğini açıklamasa haberimiz olmayacaktı.

Ama açıklama bize hem Erdoğan- Trump ilişkisinin gerçek yüzünü gösterdi. Hem de bürokrasinin, hatta belki siyasetin “CHP’nin iktidar yürüyüşünü gördüğünü..” Yani artık AKP- Erdoğan hakkındaki gizli gündemin sızdırıldığını..

İran’daki arabuluculukta bahşiş olur muydu, bilmiyorum.

Ama nezaket ziyareti için gelen Trump Junior’a “Hele babanla Beyaz Saray’da bir buluşalım ne F35’ler ne silahlar alırız.. “ diye fısıldanmış belli ki..

Bizimkiler daha kem küm ederken Beyaz Saray açık ediverdi:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 25 Eylül’de........

© HalkTV