menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'CHP İstanbul Kurultay İddianamesi'nden beklenen?

55 0
previous day

SEÇİMİNE rüşvet karıştırıldığı şikayeti ile başlatılan soruşturmaya dayalı CHP İstanbul İl Kurultayı İddianamesinden nasıl bir sonuç çıkar?

Veya önceki gün çıkan bu iddianame kapsamında mahkeme davaya bakar mı?

İki soruya da yanıt vermeden önce AK Parti yöneticilerinden bazılarının bu davaya nasıl baktıklarını yansıtan en iyi cümle şu olsa gerekir:

Gelelim iddianameye…

CHP İstanbul İl Kurultayına ilişkin şikayetler üzerine İstanbul Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında ortaya çıkan iddianameyi detaylı okudum…

İl kurultayında rüşvet dağıtıldığına ilişkin şikayetin yapıldığı mektup ile birlikte bazı kişilerin aralarındaki konuşmaların kaydedildiği bir CD’nin çözümüne geniş yer verilmiş…

Rüşvet iddiasına yer verilirken, dolaylı olarak olaya tanıklık eden birinin ifadesi de yer almış.

Bu kişi hapishanede aynı koğuşta kaldığı Veli Gümüş isimli kişiden bu iddiaları duyduğunu söylüyor.

Gümüş de yapılan sorgusunda, kendilerine Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi Fahrettin Çırak’ın, oylarını İstanbul İl Başkanı seçilen Özgür Çelik lehine kullanmak için 100 bin lira para teklif ettiğini, sonradan bu rakamın 750 bin liraya kadar çıktığını belirtiyor.

Veli Gümüş devamında önemli bir ayrıntıyı aktarıyor.

Bu parayı almadıklarını, teklifin nereye kadar çıkacağını görmek için pazarlığı uzattıklarını ve konuşmaları kaydettikleri ve para almadıklarını söylüyor.

Kayıt yaptıkları CD’yi de o Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taşkan’a teslim ettiklerini belirtiyor.

Taştan’ın da bunu dönemin CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verdiğini, onun da önceki lider Kılıçdaroğlu ile paylaştığını aktarıyor.

Yani ortada bir para verme girişimi var, ama ne bir kuruş alınmış veya verilmiş…

Beşiktaş ve Beyoğlu Belediye başkanlarına ilişkin iddialar da dolaylı “duyuma dayanan” iddialardan oluşuyor…

Bazı kişilerin onlar adına konuştukları iddia ediliyor; iki kişinin de işe alındığına vurgu yapılıyor.

Belediyeye alınan iki kişinin dışında da oy vermesi karşılığı iş sağlandığı iddiasına da rastlanmıyor…

Bütün bunlar il kurultayının iptal edilmesi veya ileri sürüldüğü gibi dava sonuçlanana kadar il başkanının “tedviren…” açığa alınması için bir gerekçe midir?

Yıllardır kurultay veya kongre takip etmiş, parlamento ve siyasi partilere ilişkin kanunların komisyonlardaki yapımına tanıklık etmiş, sonrasında da uygulamalardaki........

© Habertürk