Filipinler, adını İspanya Kralı II. Felipe’den almış ve tarih boyunca Malay, Çin, Arap, İspanyol, Amerikan ve Japon etkileriyle şekillenmiştir.

Filipinler’in ilk sakinleri, Negrito toplulukları olarak bilinen avcı-toplayıcılardı. Daha sonra Malayo-Polinezyalı göçmenler bölgeye yerleşti.

Bu dönemde adalar, balangay adı verilen küçük köylerden oluşuyordu ve topluluklar datu adı verilen liderler tarafından yönetiliyordu.

Çin, Arap ve Hindu-Budist medeniyetleriyle ticaret ve kültürel etkileşimler gerçekleşti. Arap tüccarlar İslam’ı tanıtarak özellikle Mindanao ve Sulu bölgelerinde İslam’ın yayılmasını sağladı.

1521’de Ferdinand Magellan Filipinler’e ayak bastı ve İspanya adına ülkeyi keşfetti. Ancak Magellan, Mactan Adası’nda yerel lider Lapu-Lapu tarafından öldürüldü.

1565 yılında Miguel López de Legazpi tarafından İspanyol kolonizasyonu resmen başladı. Manila, İspanyol sömürge yönetiminin başkenti ilan edildi.

İspanyol dönemi, Hristiyanlığın yayılmasıyla karakterize edildi ve Filipinler, Asya’daki en büyük Katolik nüfusuna sahip ülke haline geldi.

Bu dönemde yerel halk, İspanyollara karşı birçok ayaklanma başlattı. José Rizal gibi liderler bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynadı.

1898’de İspanya-Amerika Savaşı sonrasında Filipinler, ABD’ye devredildi.

Amerikan yönetimi sırasında modern bir eğitim sistemi kuruldu ve İngilizce resmi dil olarak tanıtıldı.

1941-1945 yılları arasında Japonya, II. Dünya Savaşı sırasında Filipinler’i işgal etti. Ancak savaş sonrası ABD yönetimi sona erdi ve 1946 yılında Filipinler tam bağımsızlığını kazandı.

1986 yılında Halkın Gücü Devrimi (People Power Revolution) ile Ferdinand Marcos’un diktatörlüğü sona erdi ve demokrasi yeniden tesis edildi.

Günümüzde Filipinler, ekonomik büyüme ve kültürel çeşitliliği ile Güneydoğu Asya’da önemli bir yere sahiptir.

Filipinler’de 170’ten fazla dil konuşulmaktadır. Resmi diller Filipince ve İngilizcedir.

Nüfusun yaklaşık........

© Haberton