Çocuklar susuyorsa aileler korkmalı mı?
Çocuklar, duygularını doğrudan ifade edemediklerinde ya da kendilerini güvende hissetmediklerinde sessizleşir. Aile içinde sürekli eleştirilen, aşağılanan veya duyguları önemsenmeyen çocuklar zamanla konuşmamayı, içine kapanmayı ve duygularını bastırmayı öğrenir.
5 yaşındaki Ege, anne ve babasının sık sık kavga ettiği bir evde büyüyordu. Annesi ona her defasında “Beni üzme, babanı sinirlendirme” diyordu. Ege, duygularını anlatmadığında annesinin daha mutlu olduğunu düşündü ve susmaya başladı. Yıllar sonra, ergenlik döneminde içe kapanıklık, sosyal kaygı ve akademik başarıda düşüş yaşadı.
Çocukların duygusal ifadeleri aile içinde değer görmezse, özgüven eksikliği, duygu düzenleme sorunları ve ilerleyen yaşlarda depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Çocukların duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebilecekleri bir ortam yaratılmalıdır. Açık uçlu sorular sormak ve onları yargılamadan dinlemek önemlidir. “Bugün seni en çok mutlu eden şey neydi?” gibi sorular, çocuğun iletişimini güçlendirir.
Aile içi iletişimsizliğin temel nedenleri arasında stres, ebeveynlerin kendi çocukluk travmaları, duygusal mesafe ve yanlış iletişim biçimleri yer alır. Anne ve baba arasında sağlıklı bir iletişim yoksa, çocuklar da modelleme yoluyla iletişim kurmakta zorlanabilir.
9 yaşındaki Defne, evde kimseyle konuşmak istemeyen bir çocuktu. Anne ve babası sürekli telefonlarıyla meşguldü ve yalnızca akademik başarı konusunda onunla iletişim kuruyorlardı. Defne zamanla duygularını anlatmamaya ve içe kapanmaya başladı.İletişimsizlik, çocukların duygusal dünyasını anlamasını zorlaştırır. Kendini ifade etmekte güçlük çeken çocuklar, ergenlikte kimlik bunalımı, sosyal kaygı ve öfke patlamaları yaşayabilir.
Ebeveynler çocuklarıyla düzenli sohbet etmeli, birlikte vakit geçirmeli ve........
© Haberton
