menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PAPA’nın Türkiye Ziyareti,

4 0
01.12.2025

Sevgili Dostlar,

Müslümanlar öyle bir noktaya geldik ki, atılan her oltaya ilk atılan yine biz oluyoruz… Bir söz duyunca inanıyor, bir işaret görünce peşine düşüyor, kimin kayığına binsek onun türküsünü söylemeye başlıyoruz. Papa’nın gelişi bile bizi bir anda parçalara ayırdı. Çünkü bu ayrılıklardan beslenen bir zümre var; kimi siyasetin kürsüsünde, kimi ne yazık ki din adamı kisvesi altında… Onlar kazançlarını büyütürken, bizler masum birer balık gibi onların oltasında çırpınıyor; bilmeden onların değirmenine su taşıyoruz.

631 yılında Peygamber Efendimizin dünyayı İslam’ın ışığıyla onurlandırmasının üzerinden daha bir asır bile geçmeden, Müslümanlar adaletleriyle, cesaretleriyle ve merhametleriyle dünyanın dört bir yanına yayılmış; öyle ki İslam’ın sancağı doğudan batıya uzanan geniş bir coğrafyada dalgalanmaya başlamıştı. Bu hızlı yükseliş, o dönem zaten yüzyıllardır Hristiyan dünyasının baskı ve mücadelesi altında yaşayan birçok inanç ve topluluk için yeni bir denge anlamına geliyordu. Asırlardır süren Hristiyan–Yahudi çekişmesinden sonra bu kez sahnede güçlü bir İslam dünyasının belirmesi, küçük dini toplumları yeni arayışlara yöneltmiştir. Müslümanlar ve Hristiyanlardan müteşekkil büyük güçleri birbirine karşı kışkırtarak ayakta kalma çabası, küçük dini topluluklar için en bayağı yol olmuştur.

Ne acıdır ki bu oyun çoğu zaman hem Müslümanların hem de Hristiyanların hem de masum insanların canını yakmıştır. Oyun ve tuzak kuranlar ise hem para hem güç kazanmıştır.

Örneğin, 750 yılında dünya nüfusu yaklaşık 250 milyondu; bunun 30–40 milyonu Müslüman, 40–50 milyonu Hristiyan, yalnızca 1 milyonu Yahudiydi. Sayıca az olan toplulukların, iki büyük gücün karşısında doğrudan varlık göstermesi mümkün değildi. Çareyi, iki büyük gücü yani Hristiyanlar ile Müslümanları birbirine kırdırmakta buldular. Bu oyun günümüze kadar süregelmiştir.

Tarih bize defalarca gösterdi ki; küçük toplumlar, hayatta kalmak için........

© Habername