Nerede Hata Yapıyoruz?
İnsanoğlu beşerdir, şaşardır. Hata yapar ve hatasından dönüp tövbe eder. Hadis-i şerifte Peygamber'in (s.a.v): “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah günah işleyen ve günahlarından tövbe ve istiğfar eden bir topluluk yaratır da onları bağışlardı” (Müslim)buyurur.
İnsanların bireysel hataları vardır. Bunun tövbesi ve affı da bireysel olur. Cezasının da bireysel olacağı gibi… Amatoplumsal hatalar da vardır. Onun cezası bir toplumu ortakolarak ilgilendirir. Bu hatanın düzeltilmesi ve geçmiş kolektif günahların affı için ortaya konacak tövbenin de kolektif olması gerekir. Aman “toplumsal günahı anladım ama toplumsal tövbeyi anlamadım” demeyesiniz.
Bir tüccar ticaretinde hata ederse parasını kaybeder.Sonradan yeniden çalışır bir şekilde düzeltir. Ama bazı hatalar var ki gerçekten telafisi çok zordur. Bugün biz neslimizkonusunda kayıpları yaşıyoruz. Evlatlarımızın karnını doyurmak, onları en iyi okullarda okutmak, mahcup olmayacakları kıyafetleri giydirmek yetmiyor. Birçok olayın sonunda sesli veya sessiz hep aynı soruyu mırıldanıyoruz “Nerede hata yaptık?” Bu soruyu bazen eş dost meclisinde dile getirsek de çözümü bulmakta zorlanıyoruz. Zira hatayı kendi nefsimizde ve uygulamalarımızda aramak yerine daha çok eğitime, sisteme, devlete, müfredata, sosyal medyaya atıverip sorumluluktan kurtulmaya çalışıyoruz.
Cibril hadisi olarak bildiğimiz meşhur hadis-i şerifte Allah resulüne kıyametin alametleri sorulur. O da o gün iki kıyamet alametini söyler. Bunlardan birisi de “Anne babaların kendilerini köle olarak kullanılacak evlatları dünyaya getirilmesidir.” Bugün anne babayı köle yerine koyan evlatlar uzaydan gelmedi, onları biz yetiştirdik.........
© Habername
