KIYMETLİ EVRAK HUKUKU VE TEMEL ESASLAR
Değerli Sarayönü Manşet Gazetesi ve Saraymedya okuyucuları;
Öncelikle tüm okurlarımıza saygılarımı sunarım. Herkese sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum. Geçen birkaç ayın ardından tekrar sizlerle buluşmanın mutluluğu içerisindeyim. Bu haftaki yazımızda sizlere Kıymetli Evrak Hukukundan bahsetmek istiyorum.
Ticari yaşamın vazgeçilmez araçlarından biri olan kıymetli evraklar hem alacakların garanti altına alınması hem de ödeme güvencesi sağlanması açısından önemli bir işleve sahiptir. Ancak uygulamada bu evrakların taşıdığı hukuki sonuçlar yeterince bilinmemekte, bu da ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Ticari hayatta sıklıkla kullanılan üç temel kıymetli evrak ise bono, poliçe ve çektir.
Bu tür belgelerde yazan hakkı talep edebilmek için o evrakın fiziken elde olması gerekir. Evrak olmadan hakkı ileri sürmek mümkün değildir. Bu yönüyle kıymetli evraklar, sadece bir “kâğıt” değil, hakkın kendisidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 645. maddesi şöyle der: “Kıymetli evrak, öyle senetlerdir ki, bunlarda yazılı olan hak senetten ayrı olarak ileri sürülemez ve başkasına devredilemez.” Buradan da anlaşılacağı üzere evrak olmadan hakkı talep edemezsiniz. Evrak kaybolduysa, hakkınızı ancak mahkemeye başvurarak yeniden canlandırabilirsiniz
Kıymetli evraklar, sıradan belgelerden farklı olarak çok katı şekil kurallarına tabidir. Bir çek ya da bonodaki eksik imza, tarih ya da lehtar adı gibi unsurlar, senedin hükümsüz sayılmasına yol açabilir.
Kıymetli evrak, özellikle ticaret, bankacılık, taşıma, sigorta ve sermaye piyasalarında vazgeçilmez bir işleve sahiptir.
Kıymetli evrakların bu kadar önemli olmasının başlıca sebepleri şunlardır.
1.Ticari Güvenin Temel Taşıdır. Kıymetli evraklar, borç-alacak ilişkilerinde belgelendirme ve güven sağlar. Örneğin bir çek ya da bono sayesinde taraflar, sözlü beyanlar........
© Habererk
