Mattia Ahmet Minguzzi
"Kanun, büyük sineklerin yırtıp geçtiği, küçüklerin ise takılıp kaldığı bir örümcek ağıdır." — Cemil Meriç
Cemil Meriç’in tespiti, adaletin yalnızca hukuki bir mesele olmadığını; aynı zamanda toplumsal bir aynayı kırıp yeniden yapmamız gerektiğini hatırlatır. Mattia Ahmet Minguzzi davası üzerinden konuştuğumuzda, asıl sorgulamamız gereken “kim güçlü” değil; toplumun nasıl yozlaştığı ve bu yozlaşmanın kimleri suçlu, kimleri mağdur kıldığıdır.
Davanın hukuki ayrıntılarında infaz oranları, suç nitelendirmeleri ve beraat kararları konuşuluyor.
Eğer dosya “örgütlü suç” veya “yardım-yataklık” çerçevesinde ele alınsaydı, cezalar daha ağır, infaz kuralları daha katı olacaktı. Şimdi ise infazın oranı değişiyor; hukuk hesapları yapılıyor. Ancak bu teknik tartışmanın gölgesinde asıl kayıp, toplum vicdanının onarımıdır.
Bizim talebimiz, güçlüye karşı değil; serseri diye nitelendirilen, toplum içinde suç işler hâle gelmiş kişiler için de bir ıslah yolu olmasıdır. Ceza, yalnızca intikam aracı olmamalı; toplumu koruyan, failin pişmanlığı ve toplumdan tecrit edilmesi ile rol model yapılmamasını hedefleyen bir araç olmalı.
Sokakta şiddet uygulayan ya da suça sürüklenen bir genç çoğunlukla “serseri” diye etiketlenir. Oysa o genç, eğitim eksikliği,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d