Tarih ve gerçek
Nehru, milliyetçiliğin "bir tarih ve ulus inşası olduğunu" söyler.
Tarih inşası dediğimiz şey, tarihi çarpıtmak, yeni bir geçmiş yaratmaktır. Bu geçmiş, mutlaka şanla şerefle dolu bir geçmişi olmalıdır. Toprak taleplerini doğrulamak için o topraklarda kadimden beri var olduklarını gösteren kayıtlar taşımalıdır. Gerçeğin ne olduğu önemli değildir, önemli olan amaca uygun bir geçmiş yaratarak buna hedef toplumu inandırmaktır.
Ayrılıkçı çevreler tarafından uzun yıllar bu yönde yayınlar yapıldı, hiçbir tarihi esere intikal etmeyen geçmişte yaşanmış bir asr-ı saadet yaratıldı. İmal edilen şanlı geçmişle bugün arasında mukayeseler yapılarak, dünle bugün arasındaki mesafeye dikkat çekilerek, hedef kitleye," kendine gel, sen geçmişte zirvelerde olan bir halktın," mesajı verildi. Toplumların benzini, dünle bugün arasında mesafe yaratmaktır. Bu mesafeyi ne kadar büyük gösterirseniz milliyetçiliği o kadar körüklemiş olursunuz.
Bu akıl dışı yayınlara kırıp dökmeden doğru cevaplar verilebilirdi. Kürdün kaderinin Türk'le birlikte olduğu anlatılabilirdi. Bu yönde bireysel düzeyde yayınlar da yapıldı, ancak oluşturulan algı duvarı aşılamadı. Çünkü bireysel çalışmalar kurumsallaştırılamadı, herhangi bir destek görmedi. Zira ülkeyi yönetenlerin böyle bir hassasiyetleri yoktu,bu yönde bir gayretleri de olmadı.
Bir şeye karşı olmak tek başına o şeyi etkisiz hale........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d