Çağrıdan Sonra Kandil Neler Yapabilir?
Kandil çağrı geldiğinde ‘’Tamam silah bırakıyoruz’’ diyemez. Zira dağda dokuz ile on bir bin arasında terörist var. Bunların hepsi mağaralarda yaşamıyor. Tahminen 5-6 bin kadarı BM gözetimindeki kamplarda ve köylerde ikamet ediyor. Rahmetli Türkeş ‘’Gündüz külahlı, gece silahlı ‘’ ifadesini zamane PKK’lılarına ‘’Normal vakitlerde külahlı Kandil çağırınca silahlı’’ diye uygulayabiliriz. Bunlara ilaveten Suriye’den de iki bin civarında PKK’lının Irak’a gelmesi bekleniyor.
Irak ve Suriye’ye yerleşmiş elli bin civarında eski PKK’lı var. Bir o kadarda Avrupa’da eski terörist yaşıyor. Bu insanlar ne olacak? Herhalde silahlarını bırakıp müebbet hapis yatmaya razı olmazlar. Kandil en iyi ihtimalle, bir sürü başka şartın yanında; ‘’Silah bırakırız ama silah bırakanlar ne olacak?’’ diye soracaktır.
Sınırlı sayıda olmak şartıyla Kandildeki ele başlarını Avrupa ülkeleri kabul eder ama on binden fazla dağda yaşamaya alışmış teröristi hiçbir ülke kabul etmez. Dolayısıyla bu soruya ‘’Avrupa’ya gitsinler’’ ya da Irak’a yerleşsinler’’ cevabı verilemez. Diyelim ki yasal güvence olmadan Avrupa’ya gittiler veya Irak’a yerleştiler. Türkiye, bu duruma bugün göz yumsa bile iki üç yıl sonra hukuki süreç başlatabilir. MİT ya da silahlı kuvvetler operasyon düzenleyebilir. Neticede ABD ve AB PKK’yı kağıt üzerinde bile olsa terör örgütü olarak kabul ediyor.
Kandilin beklentisi hem dağdakileri hem Avrupa’dakileri hem cezaevlerindekileri kapsayacak bir af olacaktır. Böyle bir af çıktığında Türkiye’de iktidar değişse bile Türkiye’nin politikaları revize dahi edilse silah bırakan PKK’lılar bundan etkilenmezler.
Türkiye’nin ‘’Terörsüz Türkiye’’ girişiminden üç stratejik hedefi var: Dem........
© Habererk
