menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Atatürk’e mevlit” de Ekrem ve Mansur’un işi!

37 1
10.11.2025

Mustafa Kemal Atatürk’e “dua etmek” veya “mevlit okumak”, devletin resmi protokolünde yer almayan bir ritüeldir.

Dolayısıyla her yıl 10 Kasım'da düzenlenen anma törenlerinde resmî nitelikte bir “dini tören” yer almaz.

Fakat tarihi kaynaklar, Atatürk’ün vefatının ardından kız kardeşi Makbule Hanım tarafından camilerde mevlit okutulduğunu ve bu geleneğin CHP tek parti döneminden itibaren yıllarca devam ettiğini doğruluyor.

Ağabeyinden sonra 18 sene daha yaşayan ve 1956’da vefat eden Makbule Hanım, her 10 Kasım’da, İstanbul’un ve Ankara’nın en büyük camilerinde Atatürk için hatimler indirtip, mevlitler okutmuş.

Ayrıca Darüşşafaka Cemiyeti gibi bazı dernekler de zaman zaman ölüm yıl dönümünde Atatürk ve silah arkadaşları için mevlid-i şerif programları gerçekleştirmiş.

Tabii!..

Behçet Kemal Çağlar gibi bazı isimlerin de;

“İsmi pâkin pâk olur zikreyleyen / Her murada erişir ‘Türküm’ diyen…”

“Ger dilerseniz, bulasız halktan necat, Atatürk’e Atatürk’e es selât…”

Ve…

“Yarını görürdü, düne bakardı / Kürsüye çıktı mı Arş’a çıkardı” şeklinde mevlitler yazarak, haşa Mustafa Kemal’e uluhiyet atfettikleri de oldu.

“Türkiye Hafızlar ve Mevlithanlar Cemiyeti” ise her sene İstanbul’un muhtelif camilerinde okuttuğu mevlitlerle bu geleneği sessiz sedasız sürdürüyor.

Takvimler 1996 yılının 10 Kasım gününü gösterdiğinde ise Türkiye’de ilginç bir gelişme yaşandı.

Sadece dindar insanların hedef alındığı ve Müslümanların “mürteci” olarak yaftalandığı 28 Şubat sürecine adım adım gidilen o karanlık günlerde…

“Çağdaş Atatürkçüler Derneği (ÇAD)”, Atatürk için Ankara Kocatepe Camii'nde mevlit okuturken…

CHP’lilerin yetiştiği ideolojik üs olan Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) ise Anıtpark'da “Atatürk'e Saygı yürüyüşü” düzenledi.

Kendilerini “Atatürkçü” gören iki derneğin farklı törenler tertip etmesi, haliyle tartışmaları beraberinde getirdi.

Çağdaş Atatürkçüler Derneği’nin o günkü Genel Başkanı Oktay Sanan, her türlü fanatizme karşı olduklarını ve toplumsal bir senteze varabilmek için herkesin fedakârlık yapması gerektiğini belirterek, “Ölüm yıldönümleri gösteriyle değil mevlitle anılır” savunmasını yaptı.

10 Kasım’ı yürüyüş yaparak kutlayan dönemin Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Nilgün Ersoy ise mevlide gidenlerin değil, yürüyüşe........

© Haber7