menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Budapeşte satranç tahtasında: Karpatlar’ın eşiğinde barış mı, güç mimarisi mi?

8 7
20.10.2025

Putin ile Trump arasında 16 Ekim’de gerçekleşen ve yaklaşık iki buçuk saat süren telefon görüşmesi, yalnızca “içerikli ve dostane” bir temas olarak kalmadı; Budapeşte’de yüz yüze bir zirve kararını da doğurdu. Yıl başından bu yana sekizinci temas olan bu görüşmenin hemen ardından piyasaların verdiği olumlu tepki, barış olasılığının fiyatlandığını gösterdi. Ancak takip eden günlerde Washington’da yaşananlar, bu iyimserliğin kırılgan doğasını açığa çıkardı: Vladimir Zelenskiy’nin ABD ziyareti sembolizm açısından baştan tökezledi; protokol karşılamasının yokluğu, Beyaz Saray’daki randevuya yarım saat gecikme ve görüşme sonrasında basına açıklama yapılmaması, dosyanın Kiev açısından ivme kaybettiğine dair bir izlenim yarattı. Dahası, Zelenskiy’nin gündeminde başı çeken Tomahawk füzeleri talebi, toplantıların ardından Ukrayna parlamentosunun da teyit ettiği üzere fiilen askıya alındı. Trump’ın “tansiyonu tırmandırmama” ve “arabulucu rolünü zedelememe” yaklaşımı, Washington–Moskova hattında kurulan yeni denklemin çerçevesini çiziyor.

Neden Budapeşte?

Budapeşte tercihi tesadüf değil. Orta Avrupa’nın eşiğinde, AB ve NATO içinde fakat merkez kalıpların dışında daha esnek bir siyasi topografya sunan bir başkent, mekansal pratiklik ile sembolik tarafsızlığı harmanlıyor. 1994 Budapeşte Mutabakatı’nın tarihsel gölgesi, şehrin diplomatik hafızasını güncel arayışlarla buluştururken, Viktor Orbán’ın Kiev–Moskova–Washington ve Pekin arasında kurduğu mekik hat, Budapeşte’ye işlevsel bir arayüz rolü kazandırıyor. Avrupa Komisyonu’nun Putin ve Lavrov’un Macaristan’a gelişi halinde yaptırım ihlali olmayacağı yönündeki açıklaması, ev sahipliğini hukuki tartışmalardan arındırırken, Macar hükümetinin “tam güvenlik” taahhüdü mekânı yalnızca lojistik bir buluşma noktası olmaktan çıkarıp “eşik” niteliğine taşıyor.

Ukrayna Dosyası

Ukrayna başlığında ton ayarı dikkat çekici biçimde değişti. Reuters’ın aktardığına göre Kiev heyeti, Tomahawk kullanımına dair bir sunum ve Rus savunma sanayisinin “zayıf noktalarını” işaretleyen haritalarla Washington’a geldi; ancak 16 Ekim’de Putin–Trump hattında alınan Budapeşte kararının gölgesinde bu plan rafa kalktı. Zelenskiy’nin Beyaz Saray’daki görüşmesi skandalsız geçti; Trump kıyafet tercihini takdir etti ve görüşmeler öncesinde Oval Ofis’te dünya çapında tanınan İtalyan tenor Andrea Bocelli ile kısa bir sohbet gerçekleştirdi. Bocelli, popüler “Con Te Partirò” (Türkçesi: “Seninle Gideceğim”) şarkısıyla bilinir; bu detay, toplantı gününün sadece sert diplomasi........

© Haber7