Akran teröründe sorumlu kim?
Son aylarda ülkemiz medyasında yer alan akran şiddeti haberleri artık “zorbalık” tanımını aşmış durumda. Bu vakalar, nasıl bir güvenlik sorunuyla veya tehditle karşı karşıya olduğumuzu açık bir şekilde gösteriyor. Yaşananlar basit şakalaşmalar ya da çocukluk hataları değil; sürekliliği olan, bilinçli, organize ve sonuçları ağır eylemler olarak karşımıza çıkıyor.
Bir takım kışkırtıcı hareketlerin, alay, tehdit, dışlama veya grup halinde linç girişimlerinin yerini, ölüm tehditleri, bazıları ölümle sonuçlanan kesici-delici aletli saldırılar, boğma, darp vb. almaya başladı. 2024 yılında 2023’e oranla vakaların % 52 artış gösterdiğine, sorunun maalesef okul öncesinden liseye hatta üniversiteye kadar yayılmış durumda olduğuna, 2024 yılının 11 ayında 185 bin 899 çocuğun, akran zorbalığı nedeniyle psikolojik danışmanlık hizmeti aldığına ilişkin korkutucu haberler var. Okullarımız git gide daha fazla çeteleşmeye, silah veya bıçak taşıyan sözüm ona güç arayışındaki alfa özentisi tiplere sahne oluyor. Yakın gelecekte bizi ne bekliyor, bilmiyoruz!
“Akran zorbalığı” kavramı, bu gerçekleri hafifleterek görünmez kılıyor. Sorumluluk bilincini zayıflatıyor. Toplum olarak bu konuda açıkça taraf almayı; anne-baba, öğretmen ve yöneticiler olarak harekete geçmeyi alarm düzeyinin gerisine, daha basit bir aşamaya indirgiyor. Okulların, sokakların, parkların ya da sosyal medyanın çocuklarımızın fiziksel ve psikolojik teröre maruz kaldığı yerler haline gelmemesi için soruna maksimum ciddiyetle........
© Haber7
