Duvarcı
Adadan yeni dünyaya(?) akan selin içine kuluçka yapıp, 1776'da yumurtadan çıktığında mevzu tam anlaşılmış değildi. 1789'da herşey kıvamını buldu. Bacon ile başlayan dalgayla kesişince yollar... Çelik olan kırıldı, demir olan eğildi!
Duvarcıların estirdiği fırtına, önüne kattığı herşeyi özünden kopartırken, beynelmilel duvarlar yükseldi coğrafyalarda... Ticaret kılıfıyla sömürü ihracatı merhamet üzere yükselen heryeri talan etti. Kızılderili, İnka, Aztek bakiyeleri sürek avında nesli tükenen bizonlarla aynı akıbeti paylaşırken, kara derililerin hissesine kölelik düştü. Duvarcıların neşvünema eylediği her topluluk, pozitif cereyanlarla sırtlan misali ayağı sürçenin üzerine üşüştü. Dünya bu manzarayı, kendini bacağından kapıp da yiyen yırtıcıyı seyreden antilop gibi narkoz halinde seyretti. Akif'in canavar diye tarif ettiği medeniyet buydu kuşkusuz...
Duvarcılar... Önce Yaradan ile kulları arasına duvar ördü. Bu ifsad duvarının dibinde insanlık nice........
© Haber Vakti
