menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çıplaklık ve Yönelim Ahlak Çöküşüdür, İstismardır

8 0
31.08.2025

Son zamanlarda toplumda artan çıplaklık her alanda yayılmaya ve rahatsız etmeye devam ediyor. Kimisi buna özgürlük gözüyle bakıyor, lakin bu özgürlük değil tamamen bir ahlaksızlıktır.

Yatak odasında dahi giymeyecek elbiseleri çarşıda, pazarda, hastanede giyen bir kesim bedenini dışarı atarak kendini özgür, bu giyimi ise modernite zannediyor. Oysa tarih boyunca soylular hep giyinmiş, köleler hep çıplak gezmiştir. İlginç olan o ki köleler dahi bu kadar çıplak gezmemiştir.

Bu Özgürlük Değil Köleliktir
Özgürlük kavramını “her istediğini yapmak” olarak algılayan bu kesim diğerinin özgürlüğünü hiçe sayıyor. Oysa kişinin özgürlüğü, diğer bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde biter. Her istediğini yapmak özgürlük değil anarşizmdir. Toplumsal kültürün vasat hâlini yakalamadığı sürece özgürlükler ancak bir taraf için anarşizm, diğer taraf için ise hak gaspına sebebiyet verir.

Bu Sadece Din Değil, Aynı Zamanda Ahlak Sorunudur
Her ne kadar ahlak, dinin bir şubesi olsa da dini duyguları ve hassasiyetleri zayıf olan insanlar en azından belli oranda bir ahlak hassasiyeti taşıyabilmektedir. Bugün geldiğimiz noktada çıplaklık, dinen haramlığın ötesinde, artık ahlaken de kabul edilecek düzeyi çoktan geçti. Toplum kültürünün ahlak düzeyi yok edilmek için kıyasıya yarışıyorlar gibi bir hâl aldı.

Hiçbir ahlak göğsünü, göbeğini, bacağını dışarı atmaya müsaade etmez. Ahlakı yok sayarak bedenini dışarı atan bu kesime dur demek gerekiyor. Evet, inancımız bunu göz zinası kabul ediyor ancak ahlakımız da asla bu ahlaksızlığı kabul etmiyor. Onlar özgürlüğünü kullanıp bedenlerini dışarı atıyorsa ben de özgürlüğümü savunup toplumda onları görmemek şeklinde özgür olmak istiyorum. Çarşıda gezerken, alışveriş yaparken onların bedenlerini görmek istemiyorum.

Şimdi burada bazı ahmaklar “O zaman gözünü kapat, dışarı çıkma” vesaire diyecekler. Yeryüzü Allah’ındır, ben de Allah’ın kuluyum, yeryüzü bana helal kılındı. Ben ahlakımla bu toplumda gezmek isteyeceğim ve engelleneceğim, onlar bu ahlaksızlıkla serbest dolaşacaklar öyle mi? Tek cümleyle: Hadi oradan!
Toplumda çıplaklığa karşı çıkanları “sapık” olarak nitelendiren bir kesim var. Bu kesim psikolojideki adıyla “yansıtma savunma mekanizmasıyla” algı yönetiyor. Malum yansıtma savunma mekanizması, kendinde olanı diğerinde varmış gibi söylem geliştirmektir. Yani bu minvalde, toplumda çıplaklığa karşı çıkanları sapık diye nitelendirenler asıl sapıklardır. Gözünü koruyan değil, bedenini teşhir edene bakan sapıktır.

Ahlaksızlığı hak zanneden, ahlakı savunanı ise hapsetmeye çalışan ahlaksızlığınıza eyvallah edecek hâlimiz yok. Biz sizin gibi hak hukuk tanımayan insanlar değiliz. Hakka da hukuka da riayet eder, anarşizme eyvallah etmeyiz. Elbette hukuksuz da davranmayız ama hakkımızı da çiğnetmeyiz. Bu ahlaksızlığa da sessiz kalıp dilsiz şeytan olmayız.

Çıplaklık Sokak Zinasına Dönüştü
Bedeni dışarı atmakla ahlakını kaybeden belli bir kesim artık otobüs duraklarında, hatta otobüs içerisinde, parklarda yani açık alanlarda dudak dudağa sevişmeye başladı. Çocuklarımızla bunlara maruz kalıyoruz. Buna ne hakları var?

Kapalı alanlarda manevi olarak zinayı, dünyevi olarak ahlakı yok sayarak her türlü haltı yiyebiliyorken bunlar apaçık bir şekilde bunları yapmaya başladılar. Peki bu onların özgürlüğü ise küçücük çocuklarımızı ahlaklı yetiştirme özgürlüğümüz nerede? Küçük çocuklarımızla parklarda, millet bahçelerinde bir kahvaltı, bir faaliyet yapalım diyoruz; kucak........

© Haber Vakti