ŞİİRİ NİÇİN SEVERİM, BİLİR MİSİNİZ?
Şiir... Kelimelerin en saf, en duru, en içten hali. Kimi zaman bir kâğıt üzerinde, kimi zaman bir dudaktan süzülüp yüreklere dokunan sihirli bir melodidir.
Şiiri severim, çünkü o, insanoğlunun kelimelerle kurduğu en nahif bağdır. Öyle bir bağ ki sevinci de, hüznü de, öfkeyi de, hasreti de aynı maharetle anlatır. Kimi zaman bir vatan türküsüdür, kimi zaman bir sevgiliye yakılan ağıttır, bazen de bir çocuğun gözlerindeki umudu fısıldayan mısralardır.
Şiiri severim, çünkü kelimelerle inşa edilen en güçlü kalelerden biridir. Tarihin sayfalarında yankılanan destanlardan, meydanlarda yankılanan bağımsızlık naralarına kadar her şeyin özünde şiirin kudreti vardır. Bir milletin kaderini belirleyen, bir halkın ruhunu ayağa kaldıran nice dizeler yok mudur hafızalarımızda? "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım!" diye haykıran Akif'in sesi hâlâ kulaklarımızda değil midir? Ya da "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü" diye başlayıp vatan aşkını göklere yükselten mısralar hâlâ yüreğimizi titreten bir sükût değil midir?
Şiiri severim, çünkü o, insanı insana en iyi anlatan aynadır. Şairin yüreğinden süzülen her kelime, bir başka yürekte yankı bulur. Şiir, sınır tanımaz; coğrafyaları aşar, dillerin........
© Günışığı Gazetesi
