ÜÇ BAŞLI TEK BOYNUZLU AT
Hayat boyunca üç başlı bir tek boynuzlu at arıyorsunuz—gerçek benlik, kişilik değildir. İşte insanın kendini anlamaya çalışırken düştüğü en büyük yanılgı bu.
Şimdi bunu biraz açalım. Zihniniz bir tür boşlukta, bir vakumda çalışıyor. Bu boşluk, “Ben kimim?” sorusuna kesin ve mutlak bir yanıtın olmamasından kaynaklanıyor. Zihin, kendini anlamak için sabit bir referans noktası arıyor ama onu asla tam olarak bulamıyor.
Peki, neden böyle bir arayışa giriyor? Çünkü zihin bir model yapıcıdır. Dünyayı kavramlara ayırarak, gelecekte karşılaşacağı durumları önceden tahmin etmeye çalışır. Bu, insanın hayatta kalma mekanizmasının bir parçasıdır. Örneğin, “Elimi ateşe sokarsam ne olur?” sorusuna cevap ararken, zihnimiz bunu fiziksel olarak denemek yerine zihinsel bir model oluşturarak simüle eder. Bu sayede yanmadan öğreniriz. Aynı mantıkla, kim olduğumuzu anlamaya çalışırken de bir model inşa ederiz.
Ancak işin kritik noktası şu: İnsan zihninin içinde sabit, kusursuz ve doğal olarak oluşan bir kişilik yoktur. Zihin, kim olduğumuza dair bir kavram üretir, sonra bu modeli test eder. Çevremizden aldığımız geri bildirimlerle şekillendiririz. Eğer istediğimiz tepkiyi alamazsak üzülür, kendimizi eksik hisseder ve değişmeye çalışırız. Böylece bir döngüye gireriz: Kendimizi başkalarıyla kıyaslar, onlar gibi olmaya çalışır ve nihayetinde kendi özümüzden uzaklaşırız.
Bu sürece ego düzenleme döngüsü diyebiliriz. Zihin, kimliğimizi toplumda başarılı olmaya, kabul görmeye, ödüller kazanmaya yönlendirmeye çalışır. Ama bunun bir paradoksu var: Kendi kimliğimizi........
© Günışığı Gazetesi
