Sosyal medya, modern hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi ve özellikle ergenler ve genç yetişkinler için yalnızca iletişim aracı olmaktan çok, kimlik arayışı ve özdeğer geliştirme süreçlerinde önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor. MDPİ’de yayımlanan Sylwia Jaruga-Sekowska ve arkadaşlarının yaptığı araştırma, sosyal medyanın gençler ve genç yetişkinler arasında yeme bozukluğu riski ve öz saygı üzerindeki etkilerini derinlemesine ele alıyor. 16-25 yaş arasındaki bireyler üzerinde yapılan psikososyal analiz, bu dönemin kimlik gelişimi açısından kritik önem taşıdığını ve sosyal medyanın bu süreçte nasıl şekillendirici bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

Bugün gençlerin hayatında her yönüyle etkili olan bir mecra var: sosyal medya. Instagram'dan TikTok’a kadar her bir fotoğraf ve video, gençlerin beden algılarını ciddi şekilde etkileyen "ideal beden" imgeleriyle dolu. Bu imgeler, gençlerin zihinlerinde derin izler bırakıyor ve bunun sonuçları, yeme bozuklukları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Araştırmalar, özellikle 16-25 yaş arasındaki bireylerin beden imajları konusunda daha fazla memnuniyetsizlik yaşadığını gösteriyor. Bu yaş grubunda, sosyal medyada karşılaşılan beden tipleriyle kendilerini kıyaslama eğilimlerinin arttığı gözlemleniyor. Önemli olan nokta ise, bu baskıların yalnızca kadınlarla sınırlı kalmıyor olması.........

© Günışığı Gazetesi