Elazığ’ın kadim toprakları, Harput’un taş sokakları ve Uluova’nın bereketli köyleri, yalnızca türkülerin, manilerin ve halayların değil; aynı zamanda yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan zengin geleneklerin de beşiği olmuştur.

Bir zamanlar Harput’un taş avlularında, Uluova’nın bereketli tarlalarının ortasında, düğünler sadece gelin ve damadın değil; tüm köyün, tüm mahallenin bayramıydı. Çaydaçıralar yanar, halaylar geceyi aydınlatır, klarnetin, davulun, sesi kilometrelerce öteden duyulurdu.

Herkes birbirinin sevincine ortak olur, “düğün” denince akla önce gönül birliği gelirdi.

Bu geleneklerden biri de, bugün neredeyse hafızalardan silinmiş, ama geçmişte düğünlerin en neşeli ve en özel anlarından biri olan “Güvey Bezeme” törenidir.

Ama bugün…

Salon düğünlerinin neon ışıkları, davulun yerine CD çalar, halayın yerine masada oturup telefonla video çekmek geçti. Eskiden damat tıraş olurken edilen dualar, giydiği her kıyafette “hayırlı uğurlu olsun” nidaları, artık hatırlanmıyor bile.

Güvey Bezeme gibi köklerimizden gelen nice gelenek, hızla tüketilen hayatın içinde sessizce kayboluyor.

Oysa Güvey Bezeme yalnızca damadı giydirme töreni........

© Günışığı Gazetesi