SESLER YÜKSELDİ, SAYGI KAYBOLDU
Günümüz toplumunda insanların birlikte hareket etmekte, ortak bir zeminde buluşmakta zorlanmasının ardında birçok sosyolojik, psikolojik ve kültürel neden var.
Ancak göz ardı edilen çok temel bir etken daha var: saygı eksikliği.
Bir araya gelmek sadece fiziksel olarak aynı ortamda bulunmak değildir. Fikirleri paylaşmak, birlikte üretmek, farklılıklarla birlikte yaşayabilmektir.
Fakat bunun zemini karşılıklı saygı olmadan oluşmaz.
Saygı, farklı düşüncelere tahammül etmeyi, karşıdakini dinlemeyi, onun da var olma hakkı olduğunu kabul etmeyi gerektirir.
Bugün insanlar farklı fikirlere tahammül edemediği için değil, farklı olana saygı duymadığı için uzaklaşıyor.
Tartışmalar diyalogdan çok monologlara dönüştü. “Benim düşüncem doğru, seninkine saygı duymam gerekmiyor” anlayışı hâkim.
Böyle bir ortamda uzlaşma mümkün olabilir mi?
Tabiki hayır.
Toplumsal kutuplaşma da bu yüzden derinleşiyor.
İnsanlar aynı sofrada oturamaz hale geliyor, çünkü birbirinin yaşam tarzına, inancına, düşüncesine saygı duymuyor.
Herkes sadece kendi kabuğunda, kendi yankı odasında yaşıyor.
Empati azaldıkça........
© Günışığı Gazetesi
