menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BÜYÜKLER İÇİN ÇOCUK KİTABI

9 0
previous day

Şöyle dediğim çok olmuştur: Dünyadaki tek dikili ağacım oğlumdur. Bir keresinde oğluma şöyle dediğim de olmuştur: Herkes gider, bir tek sen kalırsın hayatımda. Bu iddialı cümleyi kurduğumda küçüktü oğlum ve beni anladı mı acaba, diye düşünmüştüm sonradan. Küçüktü ve her küçük çocuk gibi her şeyi anlamaya ve adlandırmaya çalışıyordu. Şimdi de aynı yürek acısı ve kendini ifade edebilmiş olmanın umuduyla soruyorum kendime, o çocuk yaşta beni anlamış mıydı acaba, diyerek.
Çünkü çocuklar öğrenirken anneler ve babalar, şu dar-ı dünyada başka bir merhaleye geçmişlerdir. Acılar, sevinçler, ayrılıklar, yolculuklar yaşamış; umut ile umutsuzluk, keder ile sevinç arasında bir sarkaç gibi gidip gelmişlerdir... kayıplar, buluşmalar, hayat gailesi derken çocuk, kimi zaman hiç farkına varılmadan ihmal edilmiştir.
Bu, düşe kalka sürüp giden, önüne geçilemez bir döngü. Ancak hayat bilgisi ve görgüsü, düşe kalka ilerlerken birçok şeyi öğretir. Dünyaya gelmesine vesile olduğumuz bir çocuğa karşı sorumluluk duymayı, o çocuğun korunma yetisini ve kırılganlığının ayırdına varmayı, yani anne ya da baba olmayı da öğretir. Fakat bütün bunları öğrenmek, dünyanın her yerinde zordur. Bir çocuğun ağzından çıkan ilk seslere anlam vermek kadar zor...
Yukarıda hatırlayıp yazdıklarıma, bir anlamda babalık halimi sorgulamama neden olan, Şükrü Erbaş'ın "Ben Annemin Hecesiyim" (Kırmızı Kedi Yay. Resimleyen: Gözde Başkent) kitabı oldu.
*
Geçtiğimiz hafta sonu Ahmet Telli ve Şükrü........

© Güneydoğu Ekspres