menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

HER ŞEYE RAĞMEN BARIŞ GELECEK

6 2
yesterday

Halk Barış İsterken, Barışı Engelleyen Güçler Neden Bu Kadar Dirençli?

Türkiye’de yıllardır süren çatışmalı atmosfer artık toplumun bütün damarlarını yordu. Bu ülkede hangi haneye gitseniz, barışa dair sessiz ama derin bir özlem görürsünüz. Anneler, babalar, gençler… Hiçbiri artık ölüm haberleri duymak istemiyor.

Cenaze gömmekten bıktılar.

Gözlerde yaş kalmadı. Ağlayamıyorlar bile.

Halkların ortak isteği çok net:

Barış olsun. Hem de köklü, gerçek bir barış.

Ancak ne acıdır ki, barışı isteyenler çoğalmasına rağmen barışı engelleyen güçler hâlâ çok güçlü, çok örgütlü ve çok etkili. Çünkü bu sadece iç politikayı ilgilendiren bir mesele değil; bölgesel güç mücadeleleriyle, uluslararası hesaplarla, ekonomik çıkarlarla örülü bir yapıya dönüşmüş durumda.

Savaş; içte ve dışta baronların ilk ve tek tercihleri…

PKK meselesi, uzun zamandır Türkiye’nin sınırlarını aşmış; Suriye’den Irak’a, oradan küresel başkentlere uzanan bir fay hattına dönüştürülmüş halde. Bu örgüt, bazı aktörler için bir baskı aracı, bazıları için bir bölgesel kart, bazıları için ise pazarlık masasında bir koz haline getirilmiş durumda. Dolayısıyla çatışmanın sürmesi, kimi devletlerin etkisini artırıyor; kimi yapıların siyasal ve askeri meşruiyetini pekiştiriyor; kimi ekonomik çevrelerin ise çıkarlarını büyütüyor.

İşin daha üzücü yanı, içeride de aynı tabloyu besleyen bir yapı olması.

Güvenlik politikalarından güç devşirenler, çatışmayı seçim dönemlerinde bir propaganda........

© Güneydoğu Ekspres