Urla’da Bir Lezzet Senfonisi
Sofrada sunulan her tabak, bir hikâyenin parçası gibiydi; yerel lezzetlerin küresel bir vizyonla buluştuğu, şeflerin ruhunu ve toprağın bereketini aynı anda hissettiren bir deneyim yaşattı.
Urla’nın harika doğası ve bağları arasında başlayan gün, adeta bir gastronomi şölenine hazırlık gibi geçti.
Öğle saatlerinde An Urla ve Vino Locale’de gerçekleşen tadımlar, Urla’nın toprağından, güneşinden ve emeğinden doğan lezzetleri keşfetme fırsatı sundu.
An Urla’da Şef Seray Öztürk’ün zarif dokunuşlarıyla hazırlanan tabaklar, Vino Locale’de Şef Ozan Kumbasar’ın yerel malzemelere kattığı modern yorumlarla birleşince, günün enerjisi daha da yükseldi.
Ardından Manej Urla’da, sevgili dostum Gökmen Sözen’in ev sahipliğinde gerçekleşen kokteyl buluşması, akşamın büyüsüne hazırlık niteliğindeydi.
Gökmen Sözen’le yaptığımız sohbette, onun gastronomi dünyasına olan tutkusunu bir kez daha hissettim.
“Amacımız, Türkiye’nin gastronomi turizminin merkezi haline getirmek” derken gözlerindeki ışığı görmek, bu işin sadece bir organizasyon değil, bir sevda meselesi olduğunu bir kez daha herkese gösterdi.
Akşam saatlerinde Teruar Urla’da kokteyl ile başlayan Gault&Millau ‘Signature Dining Experience’ gecesi, dört usta şefin elinden çıkan sekiz course’luk bir tadım menüsüyle damakları şenlendirdi.
Bu özel geceye lezzet ve değer katan şefler Osman Serdaroğlu, Ozan Kumbasar, Luigi Taglienti ve Karime López’in her biri, kendi hikâyelerini ve kültürlerini tabaklarına yansıtmıştı.
İlk tabak olarak servis edilen Şef Ozan Kumbasar’ın çiğ deniz tarağı ve Ajo Blanco’su,........
© Gerçek Gündem
