Ünlü Şef Hüseyin Kankaya'dan Altın Değerinde İpuçları
“Yemek bir ödül olmalı” mottosunu işin felsefesine dönüştüren şef, yerel kodlarla dünya mutfağının tekniklerini harmanlayarak damakta iz bırakan lezzetler yaratıyor. Gelenekten kopmadan geleceği inşa eden bu vizyon, onu yalnızca bir şef değil, aynı zamanda Türk deniz mutfağının temsilcisi haline getiriyor. Kendisiyle gerçekleştirdiğim keyifli sohbetin en başında bu uzun ve lezzet dolu serüvenin köklerine uzanıyoruz…
Sofram Balık’ı 50 yılı aşkın süredir bir gastronomi merkezi haline getiren yolculuğundan bahseder misin? Bu süreçte seni en çok ne motive etti?
Sofram Balık'ı 50 yılı aşkın süredir bir gastronomi merkezi haline getiren yolculukta onları en çok motive eden unsurlar; Sofram’ a özgü inovasyon, kaliteden ödün vermeyen taze ürün anlayışı, misafirlerinin sadakati ve memnuniyeti, geleneklere bağlılıklarını korurken yeniliklere açık olmaları ve güçlü bir ekip ruhuyla aile ortamı yaratmalarıdır. Bu süreçte ağırladığım tüm misafirlerimin ‘Yemek Bir Ödül Olmalı’ mottomuzun içinde mutfağım ile hemfikir olmaları ve her hafta yeni bir Sofram inovasyonu beklemeleri beni en çok motive eden dolayısı ile 1750 çeşit deniz mahsulleri ve balık sunumu ile bu günlere gelen bir mutfağın içerisinde yer aldık. Sofram Balığın inovasyon mutfağı sadece bir ticari başarı hikayesi değil, aynı zamanda yemeğe, denize, lezzete ve insanlara duyulan tutkunun bir yansıması olarak damaklara ve hafızalara kazındı.
Deniz ürünlerinde 1.750 özgün reçete yaratmak büyük bir başarı. Yeni lezzetler tasarlarken ilhamı nereden alıyorsun ve yaratım sürecin nasıl işliyor?
Aslına hepimiz bu hayatı ‘Deneyimlemek’ için yaşıyoruz ve bu deneyimin en önemli parçalarından biri de yemek yemek, Sofram balık deniz ürünlerinde 1750 çeşit kendine özgü deniz ürünleri sunumu ile restoran ve mutfak hikayesinde bir deneyim merkezi olma tutkusu ilhamını inovatif sunumları hayal etme ve hayalleri rüyalarımız ile birleştirip (gerçekten rüyalarımızda bile mutfakta lezzetler hazırlıyoruz) yeni lezzetler yaratma sürecine katkı sağlıyoruz.
Türk mutfağında deniz ürünlerinin yeterince güçlü bir yer edinmediğini söylüyorsun. Bunu değiştirmek için hangi adımları attın ve gelecekte neler planlıyorsun?
Türk mutfağında deniz ürünlerinin potansiyeli oldukça zayıf ve geliştirilip mutfağımız ile entegre edilmesi gerekiyor bunu değiştirmek için Sofram Balık olarak izlediğimiz yol ve geleceğe yönelik planlar,1.750 özgün reçete başarısının ardındaki yaratıcı ve üretken felsefeyi yansıtıyor ve geleceğin öğrencilerine ilham kaynağı oluyor. Sofram Balık, bu adımlarla sadece bir restoran olmanın ötesine geçerek, Türk mutfağının deniz ürünleri algısını dönüştürmeye ve bu alandaki potansiyeli tam anlamıyla ortaya çıkarmaya çalışan bir gastronomi elçisi rolünü üstleniyor.
Geleneksel Türk lezzet kodlarını korurken tütsüleme, fermentasyon gibi dünya mutfağı tekniklerini nasıl entegre ediyorsun? Bu dengeyi kurarken hangi zorluklarla karşılaşıyorsun?
Sofram Balık gibi 50 yılı aşmış köklü bir restoranın, geleneksel Türk lezzet kodlarını korurken tütsüleme, fermentasyon gibi dünya mutfağı tekniklerini menüsüne entegre etmesi, hem büyük bir ustalık hem de cesaret gerektiren bir denge sanatıdır ve temel prensibimiz Türk damak tadına malzeme yaklaşımı, deneysel mutfağımız ve deneyimlerimizi aktarma çalışmaları ile güçlenmektedir. Bu dengeyi kurarken damak tadı çalışmaları, maliyet zarar ilişkisi, teknik bilgi ve ekipman gerekliliği içerisinde birçok zorluklar ile karşılaşsak ta sonuç olarak deniz ürünleri sınırlarını genişletme ve benzersiz lezzet deneyimleri sunmaya devam ediyoruz.
Restoranında her yemeğin bir hikayesi olduğunu vurguluyorsun. Misafirlerine sunduğun en özel hikayelerden biri nedir ve bu hikâyeyi nasıl hayata geçiriyorsun?
Sofram Balık’ta her yemeğin ayrı bir özelliği ve hikayesi var, aslında her biri bizim çocuklarımız, düşünün hangi çocuğunuzu bir diğerinden ayırabilirsiniz ki? Ayırmasak da en özel hikayelerimizden biri de soframın 50 yıldır kaynayan çorbasıdır fakat kemik çorbasından hazırlarız içerisinde lipsosş iskorpit ve kırlangıç balığının yalnızca kemik suyundan soframın 50 yıldır her........
© Gerçek Gündem
