Napoli Geleneğiyle Anadolu Bereketi Buluştu... 72 Saatlik Hamurla Zamanı Yavaşlatmak
Saporito’nun kurucusu olarak Erhan Bayraktar, odun ateşinden yerel üreticiye, sabırdan sürdürülebilirliğe uzanan bir mutfak felsefesi inşa ediyor. Hakkasan gibi prestijli mutfaklarda edindiği deneyimi, İstanbul’un gastronomik haritasına özgün bir yorumla taşıyor. Pizza onun için sadece bir yemek değil; hafızayı, emeği ve kültürel direnişi temsil eden bir sembol. Genç şeflere ilham vermeyi görev bilen Bayraktar, pizzanın sessizliğinde sabrı, domatesin kokusunda geçmişi arıyor. Ve tüm bu yolculuk, bir yaz tatilinde mutfağa duyduğu merakla başlıyor.
Mutfakla ilk temasın ne zaman ve nasıl oldu; seni bu yola çeken şey neydi?
Mutfakla tanışmam ilk olarak 2014’te yaz tatilimde başladı. Birkaç yaz devam ettikten sonra üniversite için bıraktım. Zaten o dönemdeki düşüncem bu işi yapmak değildi, üniversite için başka bir bölüm okudum. Mutfağa çeken şey de yemek yemeyi çok sevmemdi. Çok küçük yaşlarda kendi yemeğimi hazırlayabiliyordum.
Bugüne kadar seni en çok dönüştüren mutfak deneyimin hangisiydi?
Beni dönüştüren mutfak ise daha önce çalıştığım Hakkasan restoranıydı. Bünyesindeki 5 restoranın 5 yıldızı olan bir Çin restoranıydı. Orada sürekliliği, çeşitliliği ve sistemi gördüm. Komi olarak girdiğim mutfaktan yönetici pozisyonunda ayrıldım.
Saporito’yu kurarken seni en çok etkileyen kişisel ya da kültürel birikim neydi?
Ben hayatımın her döneminde İtalya’yı sevdim. Saporito’yu kurarken beni en çok etkileyen şey, Napoli kültürünün köklü pizza geleneğiyle Anadolu’nun bereketini bir araya getirme fikriydi. Çünkü coğrafyamız yeterince zengin.
Pizza senin için sadece bir yemek mi, yoksa bir anlatı biçimi mi?
Pizza ve makarna benim için, hatta çoğu insan için hep güzel bir banko yemektir. Daha çok fast-food olarak görülen yemeği, yüz yıllık reçetelere sadık........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d