Bir Şefin Hayalleri, Ruhu Besleyen Lezzetlerin Temelidir
Ristorante Umberto’nun mutfağında klasik İtalyan lezzetlerini modern dokunuşlarla yeniden yorumlarken, her tabağa bir duygu, bir anı, bir hikâye sığdırıyor. Mevsimsellik ve yerel üreticiyle kurduğu bağ, onun gastronomiye duyduğu saygının temelini oluşturuyor. Sıfır atık ve sürdürülebilirlik gibi kavramları yalnızca bir mutfak pratiği değil, bir yaşam biçimi olarak benimseyen Anıl, İstanbul’un çok katmanlı damak zevkine duyarlı bir dengeyle yaklaşıyor. Şefliği teknik bir ustalıktan öte bir ifade biçimi olarak gören Duygu Anıl için mutfak hem dönüşüm hem de keşif alanı. Bu yolculuğun ilk adımı ise çocuklukta, annesinin mutfağında atılmıştı…
Mutfakla ilk temasın nasıl gerçekleşti, seni bu yola çeken şey neydi?
Aslında mutfak benim için çocuklukla başlayan bir serüven. Annem de şef olduğu için hep mutfağın içindeydim. Kokular, sesler, o telaş bana çok tanıdıktı. 14 yaşımda ilk kez profesyonel bir mutfağa girdiğimde, o ritmi hissettiğim an “işte olmam gereken yer burası” dedim. O günden sonra mutfak benim sahnem oldu; kendimi en özgür, en gerçek halimle orada buldum.
Ristorante Umberto’nun mutfak anlayışını kendi kişisel yorumunla nasıl şekillendiriyorsun?
Ristorante Umberto, geleneksel İtalyan mutfağının köklerine saygı duyan ama modern tekniklerle yorumlanan bir çizgide ilerliyor. Benim dokunuşum, o klasik çizgiyi koruyarak lezzetleri daha rafine ve duygusal hale getirmek üzerine.
İtalyan mutfağına duyduğun ilgiyi besleyen kültürel ya da duygusal bir bağ var mı?
İtalyan mutfağını hep sıcak, samimi ve gerçek bulmuşumdur. Malzemenin doğallığına duyulan saygı, sofrada paylaşmanın önemi bana kendi kültürümü hatırlatıyor. Belki bu yüzden İtalyan mutfağı bana çok tanıdık geliyor; sanki ruhumla örtüşüyor.
Tabaklarında en çok hangi duyguyu ya da hikâyeyi aktarmayı önemsiyorsun?
Benim için her tabak bir hikâye anlatmalı. Bir duyguyu, bir anıyı, bir kokuyu… İster İtalyan mutfağı olsun ister bizim yerel tatlarımız, her tabağın insanlarda güzel bir his uyandırmasını, içlerinde sıcak bir iz bırakmasını isterim.
Mevsimsellik ve yerel ürün kullanımı senin için ne ifade ediyor?
Mevsimsellik benim mutfak felsefemin temeli. Çünkü doğa zaten bize en taze ve en doğru zamanda en uygun ürünü sunuyor. Yerel üreticilerle çalışmak hem lezzeti hem sürdürülebilirliği........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon