Omurgasızlık, Çıkar ve Karakter Sorunu
Öncelikle ve özellikle altını çizmeliyiz ki; Bu kadar yoğun ihmalle, ihanetle, suistimalle birleşen olaylar, başımıza gelenler, hesaplı kitaplı adımlarla getirilenler, bundan sonra getirilecek olanlar, yaşadıklarımıza dolaylı dolaysız neden olanlar belleğimize değil, yüreğimize kazınıyor…
Kurumsal çürümeye, ahlaki depreme, sadakat yerine liyakatin esas alınmasına bakınca! Batık aile şirketlerini kurtarma operasyonlarına siyasetin alet edilmesini görünce! Korkuyu, tehdidi ve cezayı önceleyerek aynı anda dolaşıma sokmanın nelere kadir olduğunu anlayınca! Bağlılık testinden yüksek puanla geçmenin, kısa sürede sadakat zinciri inşa etmenin hangi kapıları açtığına şaşırmadan ama üzülerek tanıklık ettik.
Ceza, şantaj, ödül sistemi sen nelere kadirsin!
Örneğin CHP’den 2 kez milletvekilliği, 4 dönem Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ö.Ç’nun 180 derecelik bir yön değişikliği yaparak AKP’ye katılıp, “bundan böyle CB’inin himayesinde çalışacağım!” sözü vermesi tam anlamıyla bir omurgasızlık, çıkar ve karakter sorunudur.
DİB’in sayısını unuttuğumuz Hac ziyaretlerine giderken aşçı, ütücü ve çamaşırcı götürmesi, eşinin 7 kez Hac’a gitmesi nasıl bir rahatlık, pervasızlık ve vurdumduymazlıktır biz bilemeyiz. Bildiğimiz o ki; 20 milyon yurttaşımız açlık sınırının altında yaşam kavgası veriyorsa, genç ve eğitimli işsizlik yüzde 37’yi aşmışsa, kadınlarda bu oran yüzde 46’yı bulmuşsa, umudun yerini çaresizlik almışsa, beyin göçü için pasaport kuyrukları artmışsa. Bu durum yöneticiler için bir anlam ifade ediyor mu, ya da önemli mi? Merak konusudur.
Yine tam da burada akla gelen soru şudur: İç pazar, enerji kaynakları, yerüstü zenginlikleri, ekonomik dengeler, ulusal tasarruf, ihracat ve ithalat dengesi yönetim erbabının umurunda mı? Yoksa sadece ayar çekmenin ayak sesleriyle gündem mi........
© Gerçek Gündem
