menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gemileri karadan yürütmek-İstanbul’un Fethi

16 0
21.09.2025

TARİH ÖYKÜLERİ

Gemileri karadan yürütme, Sultan Mehmet’in bir gece ansızın aklına geliveren parlak bir fikir değil, denizcilerin ortak belleğinde çok uzundur yer etmiş olması gereken ve ilk örnekleri çok gerilere dayanan bir uygulama.

Büyüyen imparatorluğun genç hükümdarı II. Mehmet, 1453 yılında öncüllerinin hayalini gerçekleştirmek için yola çıktığında, karşısında yalnızca devasa surlar ve güçlü bir Bizans ordusu değil, aynı zamanda Konstantinopolis'in, Roma İmparatorluğu’nun son başkentinin düşmesini engellemek için yardıma koşmaya hazır Ceneviz ve Venedik cumhuriyetleri ile Papalık vardı.

Fausto Zonaro (İtalyan, 1854-1929), Konstantinopol’ün Fethi

İstanbul'un fethi, tarihin seyrini değiştiren bir olay olmasının yanı sıra, Osmanlı'nın lojistik ve mühendislik gücünün da bir kanıtı olarak kabul edilir. Bunun en çarpıcı göstergesiyse kuşkusuz gemilerin karadan Haliç'e indirilmesidir. Bu eylem, hem bir kuşatma taktiği hem de Bizanslıların direncini kırma görevi görerek fethin yazgısını belirler.

II. Mehmet’in 1451’de -ikinci kez- tahta çıkmasıyla başlayan fetih hazırlıkları yaklaşık iki yıl boyunca devam eder. İstanbul Boğazı'na hakim olmak, şehrin Karadeniz’le olan tüm ikmal ve yardım yollarını kesmek için Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı inşa edilir. Macar ustalara, kalın surlara etki edebilecek, dönemin en büyük topları "şahi"ler döktürülür ve bunlar kuşatma mevzilerine taşınır. Bir yandan da, Gelibolu'da büyük bir donanma hazırlanmaktadır.

1453’te Bizans İmparatorluğu eski görkemli günlerinden uzak ve günümüzde “Tarihi Yarımada” olarak adlandırılan bölgeye sıkışmış durumdadır. Galata ise bütünüyle Cenevizlilere ait bir kolonidir.

6 Nisan 1453’te başlayan kuşatma hem karadan hem denizden devam eder ve 29 Mayıs 1453'te Konstantinopolis’in Türklerin eline geçmesiyle sonuçlanır. Kuşatmanın öyküsü de ilginç ama meraklısı onu başka kaynaklardan okur. Bu hafta anlatmak istediğimiz, gemilerin karadan yürütülerek Haliç’e indirilmesi.

Ders kitaplarında, gemileri karadan yürütme fikri sanki kuşatma kilitlendiğinde bir anda Sultan Mehmet’in aklına gelmiş gibi anlatılsa da bunun önceden planlanmış ve hazırlığı yapılmış bir hamle olduğu açık.

Gemilerin olası güzergahlarından biri

Haliç, Konstantinopolis'in en önemli ve stratejik noktalarından biridir. Öncelikle, şehrin en büyük doğal limanı olması nedeniyle hem ticaret hem de dışarıdan gelecek yardımlar için yaşamsal bir giriş kapısıdır. Bu nedenle Haliç'in ağzı kuşatmanın ilk günlerinden başlayarak Bizanslılar tarafından kalın bir zincirle kapatılır.

Osmanlı gemilerinin bu zinciri aşma girişimleri sonuçsuz kalır. Üstüne, 20 Nisan’da Papalık ve Ceneviz'in gönderdiği dört gemiden oluşan bir filo, Haliç'e........

© Gazete Pencere