Tenzih ederim(!), ancak...
BENCE; Suriye’de çırak çıktık(!)
Suriye, tarihi, coğrafyası ve sosyolojisi ile kader ortağımızdır(!)
Suriye iç savaşı, aslında ABD’nin Büyük Orta Doğu Projesi’nin bir aşamasıydı. Bu projeyle, Birinci Dünya savaşı sonrasında çizilen siyasi haritanın değiştirilmesi ve yeniden çizilmesi yani ABD’nin Ortadoğu’nun zenginlikleri üzerine çökmesi amaçlanmıştı.
Türkiye, bu projenin kapsamı içindedir.
Ülkemizi yönetenler bunu anlayamadılar/anlamak istemediler hatta bu projeye eş başkanlık yapmak gibi bir yanılgıya düştüler. Önce, Türkiye Suriye hududundaki mayınların sökülmesine karar verdiler. Hatta mayın sökme işini İsrailli bir firmaya bu arazileri uzun süreli kullanmak karşılığında vermeye kalktılar, çok yoğun bir muhalefetle karşılaştılar, veremediler. Ancak ne yazık ki 911 kilometre boyunca Suriye ile aramızdaki mayınlar söküldü; bugünlere hazırlık yapıldı.
2011 yılı başında Beşar Esad yönetimiyle dosttuk; ortak bakanlar kurulu toplantıları yapıyorduk. Bir gecede düşman olduk; Beşar Esad’ın karşısına geçtik, muhalifleri destekledik; Beşar Esad, zalimdi, halkına zulüm ediyordu, eyvallah...
Ancak Türkiye’ye dosttu... Türkiye’nin dostluğuna muhtaçtı...
Yanıldık/aldatıldık.
Üç gün içinde Şam’da olacaktık, Emevi Camisi’nde cuma namazı kılacaktık, Suriye halkını demokrasiye kavuşturacaktık. Muhaliflere tüm sınırlarımızı açtık; “Açık Kapı” politikası, Ensar kardeşliği güzellemeleri ile özellikle Halep’in kuzeyindeki bölgenin boşaltılmasını, PKK’ya alan açılmasını seyrettik. IŞİD, PKK ve diğer selefi örgütlere mensup binlerce terörist yurdumuza akın etti;........
© Gazete Pencere
