Aşırı hava olayları artık istisna değil
Her yaz aynı manzara: bir yandan ormanlar yanıyor, insanlar evlerinden oluyor, bir yandan susuzlukla mücadele ediyoruz. Çeşme’den Balıkesir’e su kesintileri bir yanda, Silifke’den Çanakkale’ye yangınlarsa diğer yanda… Kentlerde aşırı sıcak ve nem ise herkesi bezdirmiş durumda. Kısacası, iklimin dramatik ölçüde değiştiğini artık sadece bilim insanları öngörmekle kalmıyor, her birimiz günlük hayat pratiğimizde bilfiil yaşayarak hissediyoruz…
Yaşananlar sadece kötü geçen bir yazdan ibaret değil, Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) geçtiğimiz haftalarda açıkladığı 2025 Küresel Yıllık ve On Yıllık İklim Güncellemesi, bunun böyle olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Raporun öne çıkan bulgularına bakınca önümüzdeki döneme dair iyimser haberler olmadığını bir kez daha görüyoruz. Zira araştırmaya göre, 2025 ile 2029 arasındaki her yıl, sanayi devrimi öncesine göre ortalama 1.5 derece daha sıcak geçecek. Ama bunun da üzerine çıkılması bekleniyor; bu dört yıl içinde en az bir yılda ortalamanın 1.5 derecenin üzerine çıkma olasılığı olarak belirtiliyor. (Bunun 2 dereceyi bulması da ihtimal dışı değil, şimdilik düşük ihtimal olsa bile, böyle bir olasılık var.) Hatta önümüzdeki sadece beş yıl içinde, bugüne dek en sıcak yıl olarak kayıtlara geçen 2024’ten daha sıcak bir yıl yaşama ihtimalimiz de !
Artık bu verileri sadece birer istatistik veya “bu yaz da sıcak geçer ne........
© Gazete Pencere
