Silahlara Veda
PKK’nın kendini feshetme ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı, kamuoyunda çok farklı biçimlerde tartışılıyor. Özellikle muhalif kamuoyunda haklı bir tedirginlik gözlemleniyor. Erdoğan iktidarının bir gün bile daha fazla sürmesine yol açabilecek hiçbir gelişme muhalif toplum kesimlerinden onay alamıyor.
Ancak her şeyden önce vurgulanması gereken, Hemingway'in o meşhur kitabının ismiyle söylemek gerekirse, “silahlara veda” başlı başına çok önemli ve güzel bir şeydir. Artık bu ülkenin yurttaşları çöp tenekelerinin yanından geçerken “acaba patlar mı” endişesi yaşamayacaksa, dağlarda, kentlerde kan akmayacaksa bu, uğruna şenlikler düzenlenecek bir gelişmedir.
İkincisi, normal bir ülkede bu gelişme, artık “söz” öne çıkacak, sivil siyaset gelişecek, terör bahanesiyle bastırılan her görüş ifade edilebilecek coşkusu yaratırdı. Türkiye'de yaratamıyor ve bunun çok haklı gerekçeleri var. İktidarın hem 23 yıllık pratiği hem de geldiğimiz noktadaki baskıcı, otoriter, düşman hukuku uygulayan hali, kimseyi böyle bir geçişin mümkün olduğuna inandıramıyor. Ancak yine de terörün olmadığı, terör suçlamasının olmadığı bir ortamda, halkın aktif katılımıyla birlikte siyasete geniş bir alan açılabileceği ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir. En azından bunun için mücadele etmek gerekir.
Üçüncüsü, silahlara vedanın toplumsal ilişkilere yansıyan orta ve uzun vadeli etkileri olacaktır. 40 yıllık çatışma ortamı, toplumu........
© Gazete Pencere
