menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital faşizme karşı muhalif dayanışma

8 3
04.02.2025

Küresel kapitalizmde sağcılık tüm düzen partilerinin ortak paydası haline geldi. Türkiye’de neoliberal politikaları acımasızca uygulayan otoriter iktidarın karşısında sağa çeken bir ana muhalefet partisi var. Artan gelir adaletsizliğine ve derin yoksulluğa karşın düzen karşıtı sol da, demokratik kitle örgütleri de yeterince etkili olamıyor. Ne var ki neofaşizme evrilen neoliberal süreci göz ardı ederek tüm sorumluluğu muhaliflere yüklemek haksızlık olur.

1980’lere gelinceye kadar kendini siyasi yelpazenin solunda ya da sağında tanımlayan partiler görece eşit güce sahip oldukları için toplumdaki kutuplaşmanın niteliği ideolojikti. Hatta sosyalistler kendi aralarında ideolojik tartışmaya girme lüksüne bile sahipti. Oysa bugün ülkemizde mevcut anayasayı işler hale getirmek sosyalistler açısından da öncelik haline geldi. Zaten bunu sağlamadan sınıf mücadelesine dayalı etkili bir sol siyaset sürdürmek mümkün görünmüyor.

Mevcut koşullarda sosyalist partiler, ideolojik geleneklerine ve ilkelerine bağlı kalarak neofaşizme karşı beraber mücadele etmenin yolunu ve yöntemini bulmak zorunda. Muhalefetin gücü yalnızca liderde ya da siyasi partide değil halk dayanışmasında somutlaşmalı. Bu bağlamda yapılması gereken neofaşizme karşı izlenecek ortak stratejiyi belirlemek. Dayanışmayı büyütmek hedefiyle diğer tüm muhalif kesimler de sürece dahil edilirse sonuç olumlu yönde gelişebilir.

Neoliberal dönemde ideolojik kutuplaşmanın yerini duygusal........

© Gazete Manifesto